 |
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
Esas No : 1996/117
Karar No : 1996/726
Tarih : 14.03.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : 3425 ada Konut Yapı Kooperatifinde çalıştıkları sırada zimmetine para geçirmekten sanıklar Mustafa ve İsmail'in yapılan yargılamaları sonunda; sanık Mustafa'nın eylemi inancı kötüye kullanma niteliğinde görülerek sanıkların eylemlerine uyan TCK'nın 202/1, 3, 80, 219/son, 510, 522, 59, 647 sayılı Kanun'un 6. maddeleri gereğince sanık İsmail'in 3 yıl 2 ay 26 gün ağır hapis, sanık Mustafa'nın 1 yıl 15 gün hapis cezasıyla mahkumiyetlerine, İsmail'in memuriyetten sürekli yasaklanmasına, Mustafa'nın cezasının ertelenmesine dair Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 19.4.1995 gün ve 1993/143 Esas, 1995/96 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle incelendi.
Sanık İsmail vekilinin yasal sürenin geçmesinden sonra vaki duruşma isteğinin CMUK'nin 318. maddesi gereğince reddiyle duruşmasız inceleme yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü.
KARAR : Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçe ve takdire göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sanık İsmail hakkındaki usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA,
Sanık Mustafa hakkında verilen hükme ilişkin temyize gelince;
Toplanıp karar yerinde açıklanan kanıtlara, gerekçe ve takdire göre sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın kooperatifler birliğinin memuru olmakla beraber müdahil kooperatifin de hesaplarını tutmakla görevlendirildiği dosya içeriğinden anlaşılmakla kooperatifle sürekli olarak çalışması nedeniyle 1163 sayılı Kooperatifler Yasası'nın 62. maddesinde tanımlanan kooperatif memuru statüsünde bulunduğu nazara alındığında, yönetim kurulunun kararı ve talebi olmadan avans evrakı tekemmül ettirip diğer sanığın bu evraka dayanarak avans almasını sağlamaktan ibaret eyleminin inancı kötüye kullanma niteliğinde olmayıp görevi kötüye kullanma niteliğinde bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde cezalandırılması,
Yasaya aykırı, temyiz itirazlarının bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu kısmının CMUK'nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.3.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.