 |
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
Esas no : 1994/40
Karar no : 1994/62
Tarih : 21.02.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Zorla ırza geçmek suçundan sanık Gökhan'ın TCK.nın 416/1. maddesi gereğince 7 yıl ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce oyçokluğuyla verilen 25.2.1993 gün 132727 sayılı hükmün sanık vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen;
Yarıtay 5. Ceza Dairesi 27.10.1993 gün 3118/3863 sayı ile;
".. Sanığın, sanıklar Teoman ile Rıfkı'nın eylemlerine, önceden veya olay sırasında teşvik, takviye edip yardım vaadinde bulunduğu, talimat verdiği ve bilerek yardım ettiğine ilişkin açık ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması" isabetsizliğinden, oyçokluğuyla kararı bozmuş,
Yerel Mahkeme 30.12.1993 gün 226/183 sayı ile;
"Sanık, arkadaşı olan mağdureyi olay yerine getirmiş, diğer sanıklara haber vermiştir. Mağdureyi eve getirmediği takdirde bu suçun işlenmesi olanaksızdır. Suça katılmıştır" gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtayca incelenmesi C. Savcısı ve sanık vekili tarafından süresinde istenildiğinden dosya; Yargıtay C. Başsavcılığının "bozma" istemli 11.2.1994 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Bir karar bozulmakla tamamen ortadan kalkacağından, Yerel Mahkemece verilecek direnme kararlarında CMUY.nın 260, 261, 268 ve 308. maddeleri gereğince yeniden hüküm kurulmalıdır.
Karar; sorun, gerekçe ve sonuç bölümlerinden oluşur. "Sorun" bölümünde maddi olay açıklanmalı, "gerekçe" kısmında delillerle sonuç arasındaki bağ yani neden bu sonuca varıldığı anlatılmalı ve hukuki nitelendirme yer almalıdır.. "Sonuç yani hüküm kısmında ise CMUY.nın 268. maddesi uyarınca, verilen kararın ne olduğu, uygulanan yasa maddeleri, verilen ceza miktarı, yasa yollarına başvurmanın olanaklı bulunup bulunmadığı duraksamaya yer vermeyecek biçimde açıkça gösterilmelidir.
Tefhim edilmekle hükmün esasını oluşturan kısa kararda CMUY.'nın 261. maddesi gereğince; 268. maddede belirtilen ve yukarıda açıklanan hüküm fıkrasının duruşma tutanağına yazılması zorunludur. Sonradan yazılan gerekçeli kararda bu hususlara yer verilmesi, eksik yazılmış kısa karara geçerlilik kazandıramaz. Ceza Genel Kurulu'nun kararlılık gösteren uygulamaları da bu yöndedir.
İncelenen dosyada Yerel Mahkeme, belirtilen bu ilkeler doğrultusunda işlem yapmamış, bozulmakla ortadan kalkan eski hükümde direnilmesine karar vermiş ve direnme kararında yeni hükmün ne olduğunu açıkça belirtmemiştir. Bu nedenle sair yönleri incelenmeyen direnme kararının öncelikle bu usuli sebepten bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Sair Yönleri incelenmeyen Yerel Mahkeme direnme hükmünün öncelikle yukarıda açıklanan usule nedenle (BOZULMASINA) 21.2.1994 tarihinde tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak oybirliğiyle karar verildi.