 |
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1990/636
K: 1990/652
T: 20.03.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Öldürmek kastı olmaksızın Mehmet'in ölümüne sebebiyet vermekten sanık Mehmet Emin'in yapılan yargılaması sonunda; hükümlülüğüne ilişkin, (Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 20.12.1989 gün ve 456/154 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Cumhuriyet Savcısı ile sanık taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Dairemize gönderilmekle, incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni hariç isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın tahrikin derecesine, Cumhuriyet Savcısının suç vasfına TCK.nun 31. maddesinin tatbikindeki hataya ilişen ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine. Ancak:
Uygulanan maddede öngörülen iki had arasındaki cezanın tayini hakimin takdirine bağlı olmakla beraber, her olayın özelliği, vehameti ve suçlunun kişiliği dikkate alınarak tertip; edilecek cezanın vicdanları rahatlatacak, hak ve nesafet kurallarına ve yasakoyucunun esas amacına uygun dengeli bir adaletin sağlanması amacını öngörmektedir.
Hükümden önceki aşamalarda sanığın ruhsal yapısı ve davranışları da dikkate alınarak en iyi değerlendirme yapılmalıdır.
1972 yılında maktül tarafından yaralanmasını, aradan uzun bir zaman geçmesine ve maktül bu yaralanmadan dolayı cezasını da çektiği halde, içine sindiremeyen sanığın, maktüle 5 el ateş ederek onu vahim eşkilde yaralayıp sonradan ölümüne neden olmakla gösterdiği ahlaki redaet nedeniyle asgari ve azami had arasında hak ve nesafete uygun daha dengeli bir ceza verilmesi gerekirken asgari had üzerinden ceza tayini;
Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu nedenle yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddi ile hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, 20.3.1990 günü oybirliği ile karar verildi.