 |
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1990/596
K: 1990/669
T: 20.03.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Abdullahı bıçakla yaralamaktan sanık Kenan'ın yapılan yargılaması sonunda; hükümlülüğüne ilişkin Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 21.11.1989 gün ve 50/94 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık ve müdahil taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile dairemize gönderilmekle incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi :
KARAR. Toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdiri kılınmış savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebebi dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın ve müdahil vekillerinin bir sebebe dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, Ancak
Tek yara dışında diğer yaraları sathi olarak husule getiren sanığın fiili olayın başlama, gelişim ve inkişaf, tarzı içerisinde vasıflı etkili eylem olarak kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş ise de, TCK.nun 456/2. madde ile hüküm kurulurken temel ceza asgari had üzerinden tesis edilmiştir.
Doktrinde ve yasa gerekçesinde iki sınır arasında temel cezanın belirlenmesinde suçun işlenişinde kullanılan vasıtanın niteliği zarar ve tehlikenin ağırlığı kastın yoğunluğu suç sebepleri ve saiki gibi birimlerin gözönünde tutulması öngörülmekte mahkeme ayrıca madde gösterilen asgari azami hadler arasında temel cezayı tayin ve takdir ederken olayın özelliğini suçlunun kişiliğini ve dengeli bir adaletin tahakkukunu amaç edinmelidir.
Olayımızda bıçaklı saldırıya maruz kalan mağdur müdahilin sol meme üzerinde giren bıçak darbesinin akciğer ve perikarda nafiz bulunduğu kalp temponadı teşekkül ettiği perikardın tamamen kanla dolu olduğu başarılı bir ameliyat ve tedavi sonucu sıhhatine kavuşturulduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak temel cezanın tayin ve takdiri mahkemenin takdirine bağlı hususlardan olmakla beraber bu takdir hakkı kullanılırken gösterilecek sebeplerin makul ve makbul olması hukuk kaidelerini zedelemeyecek kanunların esas maksat ve amacına aykırı düşmeyecek bir mahiyet taşır nitelikte kullanıldığının açıkça anlaşılması gerekmektedir. Bu ilkeler ve müşahhas vakıalar bir tarafa itilerek temel cezanın asgari had üzerinden tesbiti
SONUÇ. Yasaya aykırı müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün tebliğname hilafı BOZULMASINA 20.3.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.