 |
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E:1988/6208
K:1989/728
T:23.02.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÖZET : Zimmete geçen miktarın iddianamede kesin belirlenmemesi durumunda; sanığın ilk sorgusundan önce mahsuben ödemede bulunarak, kesin zimmet miktarı saptandığında kalan miktarı da ödeyeceğini söylemesi ve bilirkişi raporunda saptanan miktarı ödemesi. ödemenin yargılanmadan önce yapıldığının kabulünü gerektirir.
(765 s. TCK. m. 202)
Ankara Umum ............ Derneğinde muamelat memuru olarak görev yaptığı sırada müteselsilen zimmetine para geçirdiği ve hüküm verilmezden önce bu parayı tamamen ödediği yapılan yargılaması sonunda anlaşılan sanık Mehmet'in TCK.nun 202/1-son, 80, 59 ve 227/son maddeleri gereğince memuriyetten sürekli yasaklanmasına dair, (Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 12.10.1988 gün ve 1588/80 esas, 1988/150 karar sayılı hükmün süresi içinde duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle; dava evrakı incelenip gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu:
Gerekçeli karar başlığındaki müdahil adının "Ankara Umum .............. Derneği" olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli .eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya münderecatına göre sanık vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak:
İddianamede zimmete geçirilen para miktarının belirtilmemesine, sanığın sorgusu yapılmadan önce 1.500.000 lirayı mahsuben ödemiş olmasına ve 13.7.1988 günlü sorgusunda kesin zimmet miktarının saptanması halinde kalan miktarını da ödeyeceğini bildirmesine ve bilirkişi raporu ile tesbit edilen miktarı da ödemiş olmasına göre ödemenin muhakeme edilmeden önce yapıldığının kabulü gerekirken, hüküm verilmeden önce ödendiğinden bahisle tayin olunan cezadan 1/2 yerine 1/3 indirim yapılması sonucu sanığa fazla ceza hükmolunması,
Kanuna aykırı ve sanık vekilinin temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunmaları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi CMUK.nun 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 23.2.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.