 |
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1988/3754
K: 1988/4239
T: 28.11.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : İbrahim'i birlikte kasten öldürmekten sanıklar Kerem, Mehmet Bedri İle işbu adam öldürme suçuna fer'an iştirakten sanık Ramazan'ın yapılan yargılamaları sonunda, hükümlülüklerine ve üzerlerine atılı diğer müsnet suçlardan beraatlerine ilişkin, (İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 10.6.1988 gün ve 205/125 sayılı hükmün Cumhuriyet Savcısı, kendilerine ait mahkumiyet cihetlerine sanıklar Kerem ve Mehmet Bedri ile müdahil Hatice taraflarından Yargıtayca incelenmesi istenilmiş, sanıklar duruşma da talep etmiş ve hüküm kısmen re'sen de temyize tabi bulunmuş olduğundan, dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; sanık Kerem'in duruşmaya müdafii göndermemesi nedeniyle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1 - Sanık Mehmet Bedri'nin yasal süreden sonra ileri sürdüğü duruşma isteğinin reddine.
2 - Maktül ifadesinde, sanıkların gasp teşebbüsleri zımmında herhangi bir söz ve hareketlerinden bahsetmemiş olmakla tebliğnamedeki gasp suçundan subüta yönelip, aslında öldürme suçunun vasfını da tebdile müedar bozma düşyüncesine iştirak edilmemiş, Hakim adındaki tanığın olayla ilgili malumatı bulunmadığından yeminsiz dinlenmesi etkili görülmemiştir.
3 - Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar Mehmet Bedri ile Kerem'in suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azlatıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde Kerem hakkındaki iştirakin derecesi yönünden vaki bozma dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık Mehmet Bedri vekilinin sübuta ve eksik incelemeye Cumhuriyet Savcısının sanıklar Kerem ve Mehmet Bedri'nin öldürmek suçundan suç vasfına gasb suçundan sübuta ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Mehmet Bedri hakkındaki hükmün ONANMASINA,
4 - Olaydan çok sonra yakalanan sanıkların zabıta tarafından alınan ve mepoze intiabı veren ifadelerine itibar caiz olmadığı, maktul ibrahim'in beyanının gerçeğe daha uygun olması gerekeceği, bu şahsın ölmeden önce, kendisine üç bıçak darbesini de yara yerlerini tanımlamak suretiyle uzun boylu sanık tarafından ika edildiğini beyan ettiği, tesbitlere göre de bu kişinin sanık Mehmet Bedri olduğu, kısa boylu sanık Kerem'in eyleminin ise Mehmet'in fiiline olay sırasında bıçaklı şekilde yanında bulunup katılmak, ona maddi ve manevi destek ve güç sağlayıp, suça feran iştirak derece ve seviyesinde tecelli ettiği tebellür etmekle Kerem'in TCK.nun 448, 65/3, 55/3, 59, 33. maddeleri yerine, maddi asli fail kabulü suretiyle tecziyesi ve yaş küçüklüğü gözetilmeden hakkında TCK.nun 31. maddesinin tatbiki,
5 - Dosya münderecatına, hukuki ve fiili durum değerlendirmesine göre; sanık Ramazan'ın öldürme suçundan sorumlu tutulan diğer iki sanığa bıçak verdiği anlaşılmakla beraber, onlara bu bıçakları gerektiğinde kendilerini savunma kastıyla temin ettiği mahkemesince de kabul edildiği cihetle diğer sanıklarla birlikte İbrahim'in öldürülmesi için mukaddem bir fikir ittifakında olmadığı, su sanıklarda, aniden gelişen öldürme irade ve fiiline icra sırasında yanlarında bulunmadığına nazaran iştirak iradesinin de telahuk ve inzimam ettiği muhakemesine varılamayacağından tipe uygun öldürme suçunun teşekkülünde, netice ile ilgili değeri haiz müşahhas bir hareketi sebketmeyen Ramazan'ın beraatı yerine öldürme suçuna iştirakten hükümlendirilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün kısmen tebliğname vechile BOZULMASINA, bozma sebebine göre Ramazan'ın tahliyesine, başka suç ilişiği bulunmadığı takdirde tahliyesinin temini zımmında Cumhuriyet Başsavcılığına tezkere yazılmasına, 28.11.1988 günü oybirliği ile karar verildi.