 |
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1988/370
K: 1988/3160
T: 20.09.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mustafa'yı kasten öldürmekten sanık Melek'in yapılan yargılanması sonunda; hükümlülüğüne ilişkin, (İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 21.10.1987 gün ve 106/285 sayılı hükmün duruşmalı olarak yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan, dava dosyası C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile dairemize gönderilmekle, sanığın duruşmaya müdafii göndermemesi nedeniyle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Maktul Mastafa'nın olay günü iki ayağı bulunmayan sakat Selahattin isimli bir şahısla münakaşa edip karşılıklı küfretmeye ve kavgaya başladıkları, Selahattin'in dövülmesi üzerine sanık Melek'in aciz durumdaki bu şahsa arka çıktığı, bu müdahaleye karşılık iri bedeni yapısı itibariyle fiziki üstünlüğü olan maktulün 23 cm. namlu uzunluğundaku bıçağını çekerek kadın sanık Melek'in üzerine yürüdüğü, ancak şahitlerin engellemesi nedeniyle hareketinin durdurulduğu ve yakındaki .... Restoran'a götürüldüğü, fakat öfkesini yenemeyen aşırı derecedeki alkollü maktulün, bu binanın arka kapısından çıkarak tekrar arayıp bıçakla sanığa hücum ettiği, sanığın da çakıbıçağını çıkarıp mücadeleye girdiği, üstte maktul, altta sanık olacak şekilde yere devrildikleri, bu arada maktulün bıçakla sanığı da yaralamış olduğu, bu durumda sanık Melek'in tek bir bıçak darbesi hamlesi ile yetindiği, ancak bu darbenin toraka nüfus ederek kalp ve akciğerleri tahrip ve ölümü intaç eylediği mahkemenin de kabulü tekmi dosya münderecaatıyla anlaşılmış olmakla, sanığın nefsine vaki haksız ve ısrarlı saldırıyı filhal def'i zaruretinin bais olduğu mecburiyet halinde kaldığı ve hukuki durumunun TCK.nun 49/2. maddesi şumulünde değerlendirilmesi isabetli olacak iken, kaçarak tehlikeden kurtulma imkanının varılğına işaretle ve hiç kimsenin bu durumda yasal olarak kaçma mükellefiyet ve zarureti bulunmadığı gözetilmeden salt bu gerekçeyle yazılı şekilde ceza hükmü tesisi,
Hilafı kanun sanık ve duruşmalı incelemede vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün tebliğname vechile BOZULMASINA, bozma sebebine göre sanık Melek'in tahliyesine, başka suç ilişiği bulunmadığı takdirde tahliyesinin temini zımnında Cumhuriyet Başsavcılığı'na tezkere yazılmasına, 20.9.1988 günlü oybirliği ile karar verildi.