 |
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1988/2468
K: 1988/2424
T: 14.06.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Öldürmek kastı olmaksızın görevli belediye temizlik işçisi Yaşar'ın ölümüne sebebiyet vermekten sanık Tacettin'in yapılan yargılanması sonunda, hükümlülüğüne ilişkin (Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 20.4.1988 gün ve 86/63 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan, dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile dairemize gönderilmekle incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, cezayı azaltıcı takdiri tahfif sebebinin mevcudiyeti kabul, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebepleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın bozma sebepleri haricine yönelik temyiz itirazlarının reddine. Ancak:
A - Türk Ceza Kanunu uygulamasında kimlerin memur olduğu, sözü geçen Kanunun 279. maddesinde gösterilmiştir.
Dosyadaki yazılara göre maktulün Belediyede temizlik işçisi kadrosunda olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar belediye müstahdemleri hakkında 1580 sayılı Kanunu 102. maddesine göre başkan ve bilumum belediye memurları gibi vazifelerinden münais veya vazifelerinin ifası esasında hadis olan cürümlerinden dolayı memurun muhakematı ahkamı uygulanmakta ise de; bunların, dar bir tarif getiren Ceza Kanunu uygulaması bakımından görevleri esnasında aleyhlerine işlenen suçlar yönünden memur olarak kabul edilmeleri Türk Ceza Kanununun güttüğü hedef ve taşıdığı mahiyette aykırı olur. Bu durum karşısında sanık hakkında TCK.nun 448. maddesi delaletiyle uygulama yapılması gerekirken yazılı şekilde 450/11. maddesi delaletiyle ceza tayini,
B - Maktulden sadır olan haksız hareket sanığın vücudunda herhangi bir eser bırakmayacak şiddette adiyen müessir fiil ile hakarette ibaret olduğu, bunların TCK.nun 51/1. maddesinin uygulanmasını gerektirir hafif tahrik vasfında bulunduğu gözetilmeyerek yazılı şekilde sanık hakkında TCK.nun 51/2. maddesinin tatbiki suretiyle kanuni tahfifin derecesinin tayininde hata edilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları ile tebliğnamedeki bozma isteği bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkı saklı kalması kaydı ile BOZULMASINA, 14.6.1988 gününde oybirliği ile karar verildi.