 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 2003/8640
K: 2003/13517
T: 17.11.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DERDESTLİK
HAKSIZ EYLEM FAİLİNİN SORUMLULUĞU
İçtihat Özeti: 1- İtiraz durumunda, önceki davada verilen hükmün henüz kesinleşmemiş olması halinde, taraflar arasında aynı konuda sonradan açılan davanın derdestlik nedeniyle açılmamış sayılmasına karar vermek gerekir.
2- Haksız eylemden kaynaklanan tazminat davalarında, oluşan zararın önce mağdur tara/ça giderilmesi ve daha sonra da zarar verenden istenmesi gerektiğiyolunda bir düzenleme yoktur.
(1086 s. HUMK. m. 187/4)
(818 s. BK. m.41 ve devamı)
Davacı Nuran tarafından, davalı Muzaffer aleyhine 11.6.2002 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 13.3.2003 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile kararın bu bölümüne ilişkin kısmının onaması gerekmiştir.
2- Diğer temyiz itirazlarına gelince;
a) Davacının, ziynet eşyalarına ilişkin olarak açtığıdava, aynı konuda daha önce açılmış bulunan davadan feragat edilmesi nedeniyle reddedilmiştir. Bursa Ikinci Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/244 Esas ve 1999/630
Karar sayılı dosyasından; aynı ziynetler için dava açıldığı ve feragat sebebiyle 8.7.1999 tarihinde red kararı verildiği, kararın taraflara tebliğ edilmediği ve bu nedenle kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Davalının, eldeki davaya ilişkin 24.7.2002 tarihli cevap dilekçesinde; ziyhet eşyalarının mükerrer olarak istenmesinin usul hukukuna aykırı bulunduğunu savunması, süresinde yapılmış derdestlik itirazı niteliği taşımaktadır: Önceki davada verilen hüküm henüz kesinleşmediğinden aynı konuda yanlar arasında başka bir davanın derdest bulunduğunun kabulü ile ziynet eşyalarına ilişkin davanın derdestlik nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, mahkemece feragatin kesin hükmün sonucunu doğurduğundan bahsedilerek davanın reddedilmesi bozmayı gerektirmiştir.
b) Davacı, davalının etkili eylemi nedeniyle yaralandığını, yüzünden sabit çöküntü kaldığını, estetik ameliyat gerektiğini belirterek yapılacak.ameliyat giderlerini istemiştir. Davadan önce 4.6.2002 tarihinde davacının devlet hastanesine başvurdugı:ı ve estetik ameliyat gerektiğinin davacıya bildirildiği dava dilekçesinde ekli belgelerden anlaşılmaktadır. Davalının haksız eylemi nedeniyle davalı hakkında cezai koğuşturma yapıldığı da belirgindir. Haksız eylemden kaynaklanan tazminat davalarında, oluşan zararın önce mağdur tarafça giderilmesini ve daha sonra da zarar verenden istenmesi gerektiği yönünde bir düzenleme bulunmadığı gibi, haksız eylem failinin eyleminden doğan zarardan sorumlu olmayacağı sonucunu da beraberinde getirdiğinden bu husus sorumluluk hukuku ilkelerineaykırıdır.
Somut olayda zarar, olay' tarihinde veya gelişen durumun sona erdiği tarihte belirli ve istenebilir duruma gelmiş olup, davalı haksız eylemi nedeniyle oluşan zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar görenin zararını önce kendisinin üstlenmesi ve sonra zarar verenden istemesi gerektiği yolundaki düşünce, mağdurun zararını almaması sonucuna da sebebiyet vereceğinden kabul edilemez. Şu durum karşısında davacının, davalının etkili eylemi nedeniyle yaralanması sonucu ameliyat olması gerekip gerekmediği ve gerekiyorsa tedavi bedelinin ne olabileceği hususlan araştırılarak davalının sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, mahkemece henüz tedavi gideri bulunmadığı ve muhtemel giderlerin istenemeyeceği gerekçesiyle bu isteğin reddedilmesi ayrıca bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın (2/a-b) bentlerinde gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA), diğer temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddiyle manevi tazminata ilişkin karar bölümünün (ONANMASINA), 17.11.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.