 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 2003/5894
K: 2003/11400
T: 9.10.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- FAZLAYA İLİŞKİN HAKLARIN SAKLI TUTULMASI
- ISLAH
İçtihat Özeti: Islah dilekçesiyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmayan davaeının geriye kalan zararı için yeni bir ıslah dilekçesiyle tazminat istemesi olası değildir.
(1086 s. HUMK. m. 83,195 vd.)
Davacı Meryem vekili tarafından, davalı TCDD Genel Müdürlüğü aleyhine 28.5.2001, 1.3.2002 ve 28.2.2003 gününde verilen dilekçeler ile haksız eylem nedeniyle uğranılan zararın tazmininin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.3.2003 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Yerel mahkemece dava kısmen kabul edilmiş; karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava haksız eylemden kaynaklanmıştır. Davacı, ilk dava dilekçesi ile 28.5.2001 tarihinde açtığı davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş ise de, 1.3.2002 tarihli ıslah dilekçesinde geriye kalan zararını istemiş ancak, bu defa fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmamıştır. Davacının istemini artırdığı bu dilekçe her ne kadar Islah olarak nitelendiriimiş ise de, yeni bir dava niteliğinde olup, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 195. vd. maddelerindeki dü- A zenlemeye tabidir. Davacı taraf bu ıslah dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığına göre daha sonra 28.2.2003 günlü dilekçe ile yeniden istemde bulunamaz. Yukarıda da açıklandığı üzere bu tür istemler ıslah olarak nitelendirilsede birer davadır. Bu bakımdan, islah deyimi kullanılmak suretiyle daha önceki bir davada yeralmayan birpusus varmış gibi bir sonuç doğuramaz. O halde davacı ıslah dilekçesiyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığından geriye kalan zararı için yeni bir ıslah dilekçesiyle tazminat istenemeyeceğl halde, mahkemece son ıslah dilekçesinde belirtilen alacağın da hüküm altına alınması usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda 2 nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına (BOZULMASINA) ,diğer temyiz itirazlarının yukarıda 1 nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 9.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.