 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 2002/5913
K: 2002/10502
T: 30.9.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
· ISLAH
· ZAMANAŞIMI DEFİ
ÖZET: Islah yoluyla da olsa kazanılmış haklar ortadan kaldırılamaz vs davacının savunmanın genişletilmesine karşı çıkması halinde süresi geçtikten sonra ıslah yoluyla zamanaşımı definde bulunulamaz.
(1086 s. HUMK. m. 83,202)
Davacı Süleyman vekili avukat Arif tarafından, davalı Atilla aleyhine 3.9.1999 gününde verilen dilekçe ile haksız icra takibi ve haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 29.1.2002 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eylemden doğan tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece dava zamanaşımı nedeniyle reddedilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı davaya karşı süresi cinde ve 28.9.1999 günlü cevap dilekçesinde zamanaşımı definde bulunmamıştır. Daha sonra ve 14.10.1999 havale tarihli dilekçesinde bu yolda defi de bulunmuş ve cevap dilekçesini ıslah ettiğini bildirmiştir. Davacı vekili bu isteme karşı verdiği 22.2.2000 tarihli dilekçede zamanaşımı definin süresinde yapılmadığını ıslah yolu ile süresi geçtikten sonra zamanaşımı definde bulunulmasının mümkün olmadığını açıklamıştır.
HUMK.'nun 83. ve devamı maddelerinin hükümlerine göre davalının da usule ilişkin olarak yapmış olduğu muameleyi tamamen ıslah edebilme hakkı vardır. Ancak genel usul kurallarına göre ıslah yoluyla da olsa kazanılmış haklar ortadan kaldırılamaz. Esasen davalının yapmış olduğu işlem HUMK.'nun 83. maddesine uygun bir ıslah da değildir. Çünkü ıslahla ancak usule ilişkin bir işlemin düzeltilmesi amaçlanabilir. Somut olayda davalının bu istemi usule ilişkin olmayıp buradaki amacı savunmanın niteliğinde herhangi bir değişiklik yapmaksızın sadece cevap dilekçesinde ileri sürülmesi unutulmuş bulunan zamanaşımı defini eklenmek suretiyle savunmayı genişletip davanın bu nedenle reddini sağlamak ve böylece davacı yararına oluşmuş bulunan kazanılmış hakkı ortadan kaldırmaktır. Buna usulen olanak yoktur. Bu doğrudan doğruya savunmanın genişletilmesi olup kazanılmış hakkı ortadan kaldırmaya yönelik bir davranıştır.
Somut olayda davacı genişletilen savunmaya karşı çıktığına ve HUMK.'nun 202. maddesi hükmünce davalı cevap dilekçesini hasmına tebliğ ettirdikten sonra onun izni olmaksızın savunma nedenlerini genişletemeyece-ğine göre davalının zamanaşımı definin reddine karar verilerek işin esasının incelenmesi gerekirken davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmakla kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA) ve peşin alman harcın istek halinde geri verilmesine, 30.9.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.