Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 2002/3829
K: 2002/9940
T: 24.9.2002

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
· YAYIN YOLUYLA KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI
· MANEVİ TAZMİNAT
· BK'NUN 49. MADDE UYGULAMASI
ÖZET: Yayın yoluyla kişilik haklarına saldın hukuksal nedenine dayalı bir manevi tazminat davasında; BK'nun 49. maddesindeki düzenleme uyarınca hakimin istem dışındaki yaptırıma hükmederken, somut olayın özelliğini belirlemesi ve buna göre yaptırım türünü tesbit etmesi gerekir. Yargıca tanınan takdir hakkının doğru ve uygun bir nedene dayalı olarak kullanılması ve gerekçelendirilmesi zorunludur.
(818 s. BK. m. 49)
 
Davacı A. Mesut vekili avukat R. Erden tarafından, davalı D... Gaz. San. Tic. Ltd. Şti. ve diğerleri aleyhine 23.8.2001 gününde verilen dilekçe ile yayın yoluyla kişilik haklarına saldın nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece yayın hukuka aykırılık nedeniyle kınanmasına dair verilen 27.12.2001 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı Y.... Ş.... Gazetesinin Gözlem köşesinde yayınlanan haberle kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Yerel mahkemece yayında davacı hakkında "derin devletle işbirliği içerisinde olmak, her türlü kokuşmuşluğun ucunun davacıya dayandığı" şeklindeki sözlerin eleştiri dozunu aşan hukuka aykırı iddialar olması nedeniyle ve Borçlar Kanununun 49. maddesinin 3. fıkrasında hakimin tazminat yerine diğer bir tazmin sureti ikame yoluna gidebileceği gibi, tecavüzü kınayan bir karar vermekle de yetinebileceği öngörüldüğünden, hakimin her olayda tazminata hükmetmesi zorunlu olmadığından eleştiri sınırını aşan hukuka aykırı yönler davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğundan kınama kararı verilmesi ve davacının tazminat isteminin bu şekilde karşılanmış sayılmasına karar verilmiştir.
Borçlar Yasasının 49. maddesinde kişilik hakları hukuka aykırı bir biçimde saldırıya uğrayan kişi uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat olarak bir miktar para ödenmesini dava edebileceği, hakimin bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir tazmin sureti ikame veya ilave edebileceği gibi tecavüzü kınayan bir karar verebileceği ve bu kararın basın yolu ile ilanına da hükmedebileceği belirtilmiştir. Bu düzenleme uyarınca hakimin istem dışındaki yaptırıma hükmederken somut olayın özelliğini belirlemesi ve buna göre yaptırım türünü tespit etmesi gerekir. Yargıca tanınan takdir hakkının doğru ve uygun bir nedene dayanması ve gerekçelendirilmesi gerekir. Yasada yer alan bu düzenleme ile, eylemin hukuka" aykırı olmasının belirlenmesinden sonra, madde de öngörülen yaptırımlardan en uygununu uygulamaktır. Diğer bir anlatımla yargıç, yasa maddesinde yer alan tüm koşulları bu bağlamda yanların sosyal ve ekonomik durumlarını, eylem türünü ve ağırlığını, uygulayacağı yaptırımın yanlar üzerindeki etkisini, toplumun değer hükümleri gibi olguları da gözönünde tutması zorunludur. Bu kural ve yönteme uymakla birlikte, uyduğunu, nedenini ve dayanağını, karar yerine gerekçelendirilmesi gerekir. Diğer bir anlatımla, davacının öngördüğü yaptırım türünü niçin uygun görmediğini, yanları tatmin edecek ve hukuka uygun olacak biçimde gerekçeye dayandırmalıdır.
Temyize konu edilen kararda böylece bir gerekçe bulunmadığı gibi, somut olayda, davacının istediği yaptırım türünü değiştirecek olgularda bulunmamaktadır. Bundan dolayıdır ki, yerel mahkemece hüküm altına alınan yaptırımın türü, herhangi bir gerekçeye dayanmamakta ve böylece Anayasa ve usul kanunundaki düzenlemelere aykırı olarak karar verilmiştir. Bu nedenle, davaya konu yayın nedeniyle "kınama kararı" verilmiş olması yaptırımın caydırıcılık taşıdığından da söz edilemez. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeksizin yukarıda anılan biçimde, karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA) ve temyiz eden davacı vekili için takdir olunan 250.000.000 lira duruşma avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24.9.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini