Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 2002/2861
K: 2002/3814
T: 28.3.2002

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
2709/m.28
5680/m.1
4721/m.24, 25
743/m.24, 24/a
 
Davacı Halit D. vekili Avukat R. Erden Arısoy tarafından, davalı B... Yayıncılık A.Ş. aleyhine 14.6.1996 gününde verilen dilekçe ile basın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan dolayı 10.000.000.000 lira manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; istemin kısmen kabulüne ile 1.000.000.000 lira manevi tazminat alınmasına dair verilen 8.6.1999 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
KARAR : Davacı, yapılan yayının hukuka aykırı olması nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğradığı savı ile manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı yayının, Basın Yasasının, tanıdığı sınırlar dışına çıkılmadan, özle biçim arasındaki denge korunarak verildiğini bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, istem kısmen kabul edilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yayın yoluyla kişilik haklarının saldırıya uğradığı savına dayanmaktadır. Diğer bir anlatımla yapılan yayında yer alan açıklamaların kişilik değerlerine saldırı içerdiği ve böylece hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Böyle bir uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasında, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerden farklı bir yöntemin izlenmesi ve ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması gerekmektedir.
Bunun nedeni, Anayasanın 28. maddesindeki basının özgür olduğu güvencesine ve bu ilkeyi güçlendiren 5680 sayılı Basın Yasasının 1. maddesindeki düzenlemedir. Bu düzenlemede basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin nedeni; toplumun sağlıklı, mutlu ve güven içinde yaşayabilmesi içindir. Bunun için de kişinin, dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Diğer bir anlatımla basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma, yönlendirme yetki ve sorumluluğuna sahiptir. Bunun içindir ki basının yayın yaparken, yaptığı yayından dolayı hukuka aykırılık teşkil edecek olan eylemi, genel olaylardaki hukuka aykırı olan eylemden farklılıklar taşır. İşte bu farklılık ve ayrık durum gözetilerek yapılan yayının hukuka aykırılık veya uygunluk sınırı belirlenmelidir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğu kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir. İşte basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır.
Ne var ki basının bu ayrıcalık taşıyan konumu ve özgürlüğü, tüm özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız değildir. Bundan dolayıdır ki, yayınlarında kişilik haklarına saygı göstermesi ve gerek Anayasanın Temel Hak ve Özgürlükler bölümünde yer alan ve gerekse MK.nun 24 ve 25 maddesinde ve yine özel yasalarda güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluk ve gerekliliktir.
Açıklanan bu yasal düzenlemelerden ve yargısal uygulamalardan da anlaşılacağı üzere, basının özgürlüğü ile kişilerin, kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği, diğer bir anlatımla, hukuk düzenince koruma altına alınan yararların birbirine karşı çatışma içinde bulundukları biçiminde bir görünümün var olduğu kanısı uyanmaktadır.
Halbuki hukuk düzeninin, çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Aksi halde hukukun kendisi, kendi kuralları ile çatışmış olur. Aslında, yapılan düzenleme, hukukun diğer temel kavramları ile birlikte incelendiğinde, iki yararın aynı anda ve aynı olayda birbiri ile çatışmadıkları, somut olaydaki olgular itibariyle koruma altına alınmış bulunan bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği anlaşılacaktır. Bunun sonucunda da, daha az üstün olan yarar, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında, o olayda ve o an için hukuk düzenince korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir.
Bunun için temel ölçüt, kamu yararıdır. Diğer bir anlatımla yayın, salt toplumun yararı gözetilerek yapılmalıdır. Toplumun çıkarı dışında hiçbir kişisel çıkar, gerçeklerin yanlış olarak sunulmasına neden olmamalıdır. Haber olduğu biçimi ile verilmeli ve kişisel katkı yer almamalıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basının bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, yayında kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini ve haber verilirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Bu ilke ve kurallar gözetilmeden yapılan yayın hukuka aykırılığı oluşturur ve böylece kişilik hakları saldırıya uğramış olur. Aksi bir yayının ise, gerek Anayasa ve Basın Yasası ve gerekse basının genel işlevi karşısında hukuka uygun olduğu, kişilik değerlerine saldırı teşkil etmediği kabul edilmelidir.
Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O an için o olay veya konu ile ilgili olan, görünen bilinen herşeyi araştırmak, incelemek ve olayları olduğu biçimi ile yayınlamalıdır. Bu işlevi ile gerek yazılı ve gerekse görsel basın, somut gerçeği değil, o anda belirlenen ve var olan ve orta düzeydeki kişilerce de yayının yapıldığı biçimi ile kabul edilen olguları yayınlamalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan, gerçek olmadığı anlaşılan olayların ve olguların yayınından basın sorumlu tutulmamalıdır.
Davaya konu edilen "D... duman etti" başlıklı yayında; "...tv'nin beğenilen programı 'O...'da Meclis'in Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu Başkanının yolsuzlukları ortaya konuldu. Meğer başkanın karıştığı yolsuzluğun boyutu 400 milyarmış.. ... D.'nın kardeşine ait şirketi, İstanbul Kozyatağı'ndaki Vakıflar Bankasına ait bir arsayı kat karşılığı almak ister. Arsa üzerinde bir de tarihi yapı bulunmaktadır. Yapılan ihale sonrasında Dumankaya şirketi inşaata başlar. Aradan 3 sene geçtikten sonra 17 Eylül 1992 dönemin başbakanı Süleyman Demirel'in oluruyla Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı "gizli" kaydıyla soruşturma açar. Soruşturmayı yürüten Başbakanlık Teftiş Kurulu müfettişlerinin raporları zehir zemberektir. Raporlara göre D... İnşaat, Vakıfları dönemin parasıyla 22 milyar 600 milyon lira zarara uğratmıştır. Dosya 31 Mart 1993 günü kamu davası açılmak üzere Asliye Ceza Mahkemesine havale edilir ve olaya karışanların cezalandırılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunur. Halit D. ...tv'de, bu yolsuzluğu gerçekleştiren ve yargılanan Vakıflar personelinin beraat ettiğini ve böylece kendisinin aklandığını iddia eder. Ama gerçekler D.'nın iddialarından farklıdır. Başbakanlık uzmanlarına göre, D... şirketinin Vakıflar üzerinden günümüz parasıyla yaklaşık 400 milyar liralık vurgunu da hakkındaki dava tek değildir. Yolsuzluk iddiaları tam 3 ayrı davaya konu oluşturmaktadır. ANAP İstanbul Milletvekili Halit D.'nın aklandığını iddia ettiği dava ise, Ankara 16. Asliye ceza mahkemesinde görülen ve savcılığa yapılan suç duyurusu üzerine Vakıf personelinin yargılandıkları davadır. Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu Başkanı Halit D.'nın şirketi hakkındaki yolsuzluğu yargılayan ama Sayın D.'nın görmezlikten geldiği davalar ve belgeler de ortaya çıktı. Aynı yolsuzluk Danıştay'ın ikinci dairesinin 1994'te 1387 sayılı kararı uyarınca zanlıların devlet memuru olmaları nedeniyle Kırıkkale Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. Bu davada, Dumankaya'nın direkt olarak kendi şirketi Anara 1'inci Asliye Hukuk Hakimliği tarafından görülen 23 milyar 172 milyon 800 bin Türk liralık kamu tazminatı davası 10 nolu dava olarak yargılanıyor." iddialara yer verildiği görülmektedir.
Dosya arasında bulunan Danıştay 2. Dairesinin 1.12.1993 gün ve 569-2721 sayılı kararında; "... Mülkiyeti vakfa ait, İstanbul-Kadıköy-Kozyatağı Mahallesinde 178 pafta,, 643 ada, 33 parsel sayılı taşınmaz malla ilgili herhangi bir değerlendirme girişiminin olmadığı bir sırada Vakıflar Genel Müdürlüğü iştiraklerinden olan Vakıf İnşaat ve Restorasyon A.Ş.nin 16.12.1987 günlü yazısıyla bu arsa üzerinde kat karşılığı inşaat yapmayı ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne %50 inşaat payı vermeyi; Ulusal İnşaat A.Ş.nin de 28.1.1988 günlü yazı ile kat karşılığı inşaatta İdareye %53 oranda pay vermeyi teklif ettikleri; Ayrıca bu firmalar yanında diğer bazı firmaların da taşınmazla ilgili talepleri karşısında Vakıflar Bölge Müdürlüğü teknik elemanları tarafından yapılan takdir ve tespitlere göre yapılacak inşaatların %50 sinin idareye verilmesi koşuluyla kat karşılığı inşaat yaptırılmasının uygun görüldüğü bu tespitlerin İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü İdare Komisyonunca da uygun görülerek Genel Müdürlüğe iletildiği, ancak Genel Müdür Yardımcısı Erdal N.'ın sözkonusu taşınmazın kat karşılığı ihaleye çıkarılması yolunda Vakıflar Meclisi Başkanlığına yazdığı, 6.9.1988 günlü 11.7.3906 sayılı yazıda, yukarıda sözü edilen Şirket teklifleri oranlar belirtilmek suretiyle açıklanmadığı fakat Vakıflar Meclisi ve Üyelerinin düzenlenerek kendilerine verilen ekspertiz raporlarından ve bu tekliflerden bilgilerinin bulunduğunun anlaşıldığı, taşınmaz malın ilk ihalesine katılan olmadığı, 2 nci ihalede hiçbir neden olmaksızın gerekli değer araştırmaları yapılmaksızın, daha önce % 50 ve üstünde teklifler bulunduğu gözardı edilerek kararlaştırılan % 50 oranının % 35'e indirildiği ve D... Koll. Şti.nin tek bir firma olarak katıldığı, bu ihalenin de D... Koll. Şti.nin, taşınmazda bulunan, eski eser niteliğinde köşkle ilgili olarak ileri sürdüğü bazı koşullar nedeniyle iptal edildiği; 3 üncü kez yapılan ihalenin, katılan tek şirket D... Koll. Şti. üzerinde % 35.30 inşaat payının idareye verilmesi koşulu ile kaldığı, ihale iki kez sonuçlanamadığına göre, 2886 sayılı İhale Yasasının 43 üncü maddesi uyarınca, idare yararı gözönünde tutularak, daha önce yüksek pay oranları ile teklifte bulunan firmaların bu teklifleri de değerlendirilerek ve pazarlık yapmaya çağrılarak işin pazarlıkla yaptırılması yoluna gidilmesi gerekirken, sanıklar Genel Müdür ve Vakıflar Meclisi Başkanı Şener M., ihaleyi başlatıp, yürütmekle ilgili işlemlerden sorumlu Genel Müdür Yardımcıları; Y. Erdal N., Kemal G., Emlak Daire Başkanı Erkin S., A... Yapı Daire Başkanı Ali I. ve Vakıflar Meclisi Üyeleri Bülent O., Cem B. ve Kemal Ç. tarafından, düşük oranla ihalenin D... Kollektif Şirketi üzerinde kalmasının sağlandığı ve İdarenin en az 23.700.000.000.-TL. zarara uğratılmasına neden olunduğu, öteyandan, 2886 sayılı Yasanın 2 nci maddesinde belirtilen hususların idare tarafından yerine getirilmesi gerekirken, bu işle görevli sanıklar Şener M., Y. Erdal N., Kemal G., Erkin S. ve Ali I.'ın; imar durumu almaksızın, avan ve tip projeler hazırlatılmadan yola tefrik ve ifraz işlemleri yapılmadan arsa içindeki tarihi eser köşkün tabi olacağı işlemler belirlenmeden ve bu hususta şartname ve sözleşmeye hüküm konulmadan, restorasyon ve röleve projeleri hazırlanmadan, bu işlemlerin yapılması müteahhide bırakılmak suretiyle, müteahhit tarafından yapılan teklif ifraz hattı kabul edilerek ( bu hususta görevli ve yetkili mimarın uyarısı da dikkate alınmayarak ) korunması gerekli tarihi eser köşkün bir kısmında yapımcı firmanın pay sahibi olmasına sebep oldukları, sanıklardan Şener M. ile Ali I.'ın, sözleşmenin yapımcı firmanın aldığı işi başkasına devredemeyeceği yolundaki 22 nci maddesi hükmüne aykırı olarak ihale konusu 11 blokluk inşaatın 6 blokluk kısmını değişik firmalara % 50-% 55 inşaat payı oranında kat karşılığı devretmesine göz yumdukları, bu keyfi işlem sonucunda bir yandan sözleşmenin ihlaline seyirci kalınırken, öte yandan da taşınmazın kat karşılığı değerlendirilmesi halindeki gerçek piyasa rayicinin en az % 50 olduğunun doğrulanmış olduğu, ... 2886 sayılı Devlet İhale Yasası hükümlerine aykırı harekat etmek, ihale şartname ve sözleşme hükümlerine aykırı işlemleri bilerek önlememek suretiyle idareyi zarara uğrattıkları anlaşıldığından sanık Şener M., Y. Erdal N., Kemal G., Ali I. ile Erkin S.'in ... lüzumu muhakemelerine ve yargılanmalarının Kırıkkale Asliye Ceza Mahkemesinde yapılmasına ..." karar verildiği; ayrıca Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından, idare zararı olan 23.172.800.000 liranın alınması amacıyla, adı geçen gerçek kişiler ile D... Kollektif Şirketi aleyhinde Ankara Asliye 1.Hukuk Hakimliğinde açılan davada yargılamanın sürdüğü anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan ilkeler ile davaya konu edilen yayın birlikte değerlendirildiğinde, yapılan yayın ile Danıştay kararında açıklanan somut olayın örtüştüğü sonucuna varılmaktadır. Şu durumda, haberin gerçekliği karşısında davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğundan söz edilemez. Yerel mahkemece istemin tümden reddedilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28.3.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Evlat Edinme] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hakkında 
  • 04.05.2025 15:37
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini