 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 2002/1072
K: 2002/1502
T: 11.2.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TAZMİNAT DAVASI ( İdari Yargı Kararını Uygulamayan Kamu Görevlisinden Maddi ve Manevi Tazminat İstenmesi )
- MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT ( İdari Yargı Kararını Uygulamayan Kamu Görevlisinden Tazminat İstenmesi )
- MAHKEME KARARININ UYGULANMAMASI ( Kin-Hınç-Düşmanlık ve Benzeri Duyguların Etkisi Altındaki Eylemler Gibi Kişisel Kusur Olması )
- KİŞİSEL KUSUR ( Sadece Kin-Hınç-Düşmanlık ve Benzeri Duyguların Etkisi Altındaki Eylemler Bakımından Değil Mahkeme Kararlarının Uygulanmaması Durumunda da Söz Konusu Olması )
- İDARİ YARGI ( İdari Yargı Yerinde Şahıslar Aleyhine Dava Açılamaması )
2709/m.129
2577/m.28
DAVA : Davacı Erkan A. vekili Avukat H. Engin Temizöz tarafından, davalı Mehmet B. aleyhine 17.9.1999 gününde verilen dilekçe ile yargı kararının uygulanmaması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine dair verilen 25.10.2001 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, idari yargı kararını uygulamayan kamu görevlisinden maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece idari yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş ve karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, yargı kararını uygulamadığını iddia ettiği şahsı dava etmiştir. İdari yargı yerinde şahıslar aleyhine dava açılması mümkün değildir. Bu nedenle şahıs aleyhine açılan bir davada idari yargı yerinin görevli olduğuna karar verilemez. Diğer taraftan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/4 fıkrası "mahkeme kararlarını 30 gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde, ilgili, idare aleyhine dava açabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açabilir" hükmünü getirmiş, aynı husus 24.9.1979 tarih 78/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı ile de düzenlemiştir.
Bu bakımdan dava konusu edilen eylemin kişisel kusur oluşturup oluşturmadığı belirlenmelidir. Kişisel kusur ise 22.10.1979 tarih 7/2 sayılı İçtihadı Birleştirme kararında belirtildiği gibi sadece kin, hınç, düşmanlık ve benzeri duyguların etkisi altındaki eylemler bakımından değil, mahkeme karalarının uygulanmaması durumunda da söz konusudur.
Davacı, davalının mahkeme kararını uygulamamasına dolayısıyla onun kişisel kusuruna dayandığına göre bu yönde inceleme yapılarak varılacak sonuca göre karar verilmelidir. Yerel mahkemece bu yönler üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11.2.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.