 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 2001/5845
K: 2001/10839
T: 6.11.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI
- MANEVİ TAZMİNAT DAVASI
- DAVALININ KINANMASI
ÖZET: Kişilik haklarına saldın nedeniyle açılan bir manevi tazminat davasında, hakim, manevi tazminat ödenmesi yerine kişilik haklarına saldırıyı kınayan bir karar verebilir. Burada hakime tanınan taktir hakkı sözkonusudur. Ancak bu taktir hakkı kullanılırken istemin dışında başka bir yaptırıma karar verilmesinin nedeni gerekçelendirilmelidir.
(818 S. BK. m. 49)
Davacı Bülent vekili avukat tarafından, davalılar Resul ve diğerleri aleyhine 19.1.2000 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; mahkemece davalıların kınanmasına, hükmen yayınına dair verilen 30.1.2001 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davalıların kınanmasına karar verilmiş olup, kararı davacı temyiz etmiştir.
Davacının isteminin para olarak değerlendirilebilen manevi tazminata yönelik olduğu belirgindir. BK.nun 49. maddesine göre hakim, manevi tazminat ödenmesi yerine kişilik hakkına saldırıyı kınayan bir karar verebilir. Burada hakime tanınan bir takdir hakkı sözkonusudur. Bu takdir hakkı kullanılırken istemin dışında başka bir yaptırıma karar verilmesinin nedeni gerekçelendirilmelidir. Ne varki mahkemece bir gerekçe gösterilmemiştir. Dosyadaki bilgi, belge ve açıklamalar ile bilhassa davalıların raporda ve gazetede kullandıkları sözcükler, olay gününden itibaren geçen süre ve hükmün caydırıcılık etkisi ele alınıp değerlendirildiğinde davacının hüküm altına alınmasını öngördüğü yaptırımın daha uygun olacağı sonucuna varılmıştır. Şu durumda karşısında davacı yararına uygun görülecek miktarda manevi tazminat takdir etmesi gerekirken yerel mahkemece kınama kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarda gösterilen nedenle (BOZULMASINA) ve davacı vekili yararına takdir olunan 97.500.000 lira duruşma avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 6.11.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.