Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 2001/5071
K: 2001/9354
T: 11.10.2001

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • HAKSIZ EYLEM NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT
  • AİLE REİSİNİN SORUMLULUĞU
  • KÜÇÜK YAŞTAKİ MAĞDURUN ANNESİNİN DAVA HAKKI
ÖZET : l- Evin reisi, riyaseti, altındaki küçüğün verdiği zararlardan sorumludur. Bu, kusuru dayanmayan sorumluluk olup, aile reisi, başkanlığı altındaki kişiye "mutat veçhile ve ahvalin muktazi bulunduğu dikkatle nezaret ettiğini" ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
2- Velayeti altında bulunan küçüğün rızası ile da olsu kızlığının bozulup ırzına geçilmiş olması, onun annesi olan davacının dahi sosyal kişilik değerlerine saldın oluşturduğundan yararına manevi tazminata hükmedilmelidir.
3- Manevi tazminat olarak hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir.
(743 s. MK. m. 4,320)
 
Davacılar Nilüfer ve Jale vekili avukat Salim tarafından, davalılar Faruk ile Aykut aleyhine 12.11.1998 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem sonucu uğranılan zararın ödetilmesinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalılardan Faruk hakkındaki dava ile Nilüfer'in tazminat isteminin reddine, davacı Jale'nin isteminin kısmen kabulü ile 1 milyar lira manevi tazminatın davalılardan Aykut'dan alınmasına dair verilen 23.1.2001 gönlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, davalı küçüğün davacı küçüğe karşı gerçekleştirdiği haksız eylem sonucu uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Olay tarihinde 17 yaşında bulunan davalılardan Aykut, davacılardan Nilüfer'e ait konutta, Nilüfer'in 15 yaşındaki kızı diğer davacı Jale'nin rızası ile kızlığını bozup birden fazla cinsel ilişkide bulunmak, alıkoymak ve konut dokunulmazlığını bozmak suçlarından cezalandırılmış; davacılar bu olaydan dolayı manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır. Yerel mahkemece, davalılardan Faruk hakkındaki davanın husumet yokluğundan, Nilüfer'in açtığı davanın kendisine karşı haksız eylemde bulunulmadığından reddine karar verilmiş, davacı Jale'nin tazminat istemininde bir bölümüne hükmedilmiştir. Karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, dava dilekçesinde küçüğün haksız eyleminden aile başkanı olarak babası Faruk'un Medeni Yasanın 320 maddesi gereğince sorumlu tutulması isteminde bulunmuşlardır. Anılan yasa hükmün gereğince evin reisi, riyaset altında bulunan küçüğün verdiği zararlardan sorumludur. Aile reisinin bu sorumluluğu kusura dayanmayan sorumluluktur. Aile reisi, başkanlığı altında bulunan kişiye "mutad veçhile ve ahvalin muktezi bulunduğu dikkatle nezaret ettiğini" ispat, ederse sorumluluktan kurtulabilir. Davalı Faruk bu şekilde bir kurtuluş kanıtı getirmemiştir, Bu nedenle dava konusu zarardan davalı babanın da müteselsilen sorumlu tutulması gerekirken, dava gününde küçüğün 18 yaşını bitirdiğinden söz edilerek, ona yönelen davanın reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
3- Velayeti altında bulunan küçüğün rızası ile de olsa kızlığının bozulup ırzına geçilmiş olmasının, onun annesi olan davacı Nilüfer'in sosyal kişilik değerlerine saldırı oluşturduğundan, davacı anne yararına manevi tazminata karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, davalı küçüğün adı geçene yönelik haksız eylemi bulunmadığı gerekçesiyle isteminin reddedilmiş olması da doğru olmadığından karar bu nedenle de bozulmalıdır.
4- Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranına, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nısfetle hüküm vereceği Medeni Kanunun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu edilen işte, olayın gelişim biçimi ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacılardan Jale yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere karar
bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda (2,3 ve 4) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 11.10.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini