 |
T.C
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E:2001/2312
K:2001/6115
T:11.06.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YARGITAY İLAMI
Davacılar Fevzi Ö... ve arkadaşları vekili Avukat Nazım A... tarafından, davalı T... Genel Müdürlüğü aleyhine 16.7.1998 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.11.2000 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili Avukat Nilay S... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, aynı trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemlerine ilişkindir. İlk davadan sonra açılan iki davanın ilk dava ile birleşmesine karar verilmiş, davalar birlikte görülmüş ancak karar aşamasında ilk dava yönünden esastan diğer iki dava yönünden ise ayırma kararı verilecek usulden hüküm kurulmuştur.
Tazminat istemleri ve davalar aynı olaydan (hemzemin geçitte tren ile otomobilin çarpışması olayından) kaynaklanmakta olup tarafları da aynı bulunduğundan her üç davanın birlikte görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Kaldı ki birleştirilen davalardan birisi asıl davada saklı tutulan hak gereğince açılmış bakiye tazminat istemine ilişkin bulunmaktadır. Sonraki açılan davalar asıl davanın gecikmesine yol açmıyorsa veya ayrı bir özellik arz etmiyorsa kural olarak ilk dava ile sonraki davaların birleştirilerek birlikte görülmesinde yarar vardır.
Birleştirilen davada göreve ilişkin olarak verilen mahkeme kararı (gerekçesi) üzerine davanın adli yargıda mı yoksa idari yargıda mı görüleceği hususunda Danıştay Başsavcılığı tarafından olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmış ve bu durum mahkemeye bildirilmiştir. Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığının yerel mahkemenin ayırma kararından sonra gönderdiği 23.1.2001 tarihli yazısında da 2000/75-10 esas nolu dosya üzerinden uyuşmazlığın incelenebilmesi için ayrılmasına karar verilen dosyayı istediği anlaşılmaktadır. Olumlu görev uyuşmazlığı çözülmeden ve Uyuşmazlık Mahkemesinin vereceği kararın o dava yönünden bağlayıcı olduğuna ilişkin ilke gözetilmeden yerel mahkemenin asıl davayı esastan karara bağlaması ve birleşen davaları ise ayırması doğru değildir. Davaların aynı olaydan kaynaklanması birinin asıl davaya ek dava olarak açılmış bulunması asıl dava ile ek davanın ayrı ayrı yargı mercilerinde görülüp sonuçlandırılma ihmalinin varlığı ve böyle bir ihmalin doğurabileceği hukuki sakıncalar gözetildiğinde davaların ayrılmasına karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Öte yandan görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir. İleri sürülmemiş olsa bile görev hususu mahkemece de resen gözetilmelidir. Bu itibarla yerel mahkemenin asıl dava yönünden ilk oturuma kadar görev itirazında bulunulmadığı gerekçesiyle esastan karar vermiş olması da doğru değildir.
Şu durum karşısında davaların birlikte görülmesinde yarar bulunması ve uyuşmazlık mahkemesinin olumlu görev uyuşmazlığı konusunda vereceği karamı diğer davalar için de bağlayıcı olacağı ve Danıştay Başsavcılığının olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığına ilişkin yazısı ile Uyuşmazlık Mahkemesindeki dava gözetilmeden yerel mahkemece davaların ayrılmasına karar verilmesi ve dosyalar hakkında Uyuşmazlık Mahkemesi kararının beklenmemiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda, açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdiden incelemesine yer olamadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11.6.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.