 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 2001/1669
K: 2001/5339
T:21.5.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* YEMİN
ÖZET: Davacının gösterdiği tanıklar usulüne uygun olarak çağrılıp dinlenmeden, davacının koşullu yemin teklifinin kabulü ile buna göre hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
(1086 s. HUMK. m. 258 vd., 344, 354)
Davacı Habibe tarafından, davalılar Lütfiye ve Şaban aleyhine 1.2.2000 gününde verilen dilekçe ile davacıya ait eşyaların iadesi ya da bedellerinin tahsilinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 1 adet çamaşır makinası, 6 adet dokuma kilimi, 2 adet halının davalı Şaban tarafından davacıya aynen teslimi mümkün olmadığı takdirde bedelinin ödenmesine davalı Lütfiye hakkında açılan davanın reddine dair verilen 19.7.2000 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Davacı, davalıların elinde bulunan eşyalarının aynen veya olmadığı takdirde bedellerinin hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde; nüfus kaydına ve tanıkların açıklamasına dayandığını iddia etmiş ve duruşmada verilen önel üzerine tanık listesini mahkemeye bildirmiştir.
Mahkemece 9.5.2000 günlü oturumda, tanıklar için 2.500.000 TL.sı tebligat gideri yatırıldığında tanıkların davetiye ile çağrılmalarına karar verilmiş ve bu kararın kesin olduğu açıklanmamış, duruşma 20.6.2000 gününe bırakılmıştır. Davacı tarafından tanıkların çağrılması için tebligat giderinin yatırılmadığı anlaşılmış ancak mahkeme, bu konuda davacıdan nedenini sormadan davacının, iddiasının, kanıtlanması için belgesinin bulunmadığını, sadece tanıkları olduğunu, şayet bunlar dinlenmeyecekse, davalılara yemin teklif etme hakkını kullanmak istediğini bildirmiştir. Mahkemece, bunun üzerine davalılara yemin teklif edilmiş ve dava konusu olup reddedilen eşya için bu yemine göre hüküm tesis edilmiştir.
Yemin, bir kimsenin kendisinden doğan ve kendisi tarafından bilinen bir olay hakkında yemin etmesidir. Yemin, mahkemece yargıcın görevinden dolayı verebileceği tamamlayıcı yemin olabileceği gibi taraflardan birinin başka kanıtlarla iddiasını sonuçlandıramadığı durumlarda verebileceği yemin olarak iki türlü olabilir.
Somut olayda, yeminin mahkemece verilen tamamlayıcı yemin niteliğinde olmadığı, davacının dayandığı yemin niteliğinde olduğu izlenimi yaratılmış ise de her iki tür yeminden farklı bir yol izlendiği anlaşılmaktadır.
Şöyle ki; davacı dava dilekçesinde yemin kanıtına dayanmamış, mahkemenin isteği üzerine iki tanık ismi bildirmiştir. Ancak mahkeme davacıya tanıklarının çağrılması için usulüne uygun ve sonucu anlatılacak şekilde bir ara kararı ile tanıkları davet etmemiştir. Yargılamanın devam ettiği 20.6.2000 günlü oturumda davacının tutanağa geçen açıklamasında "iddiasının kanıtlanması için belgenin olmadığını, tanıklarının bulunduğunu tanıklar dinlenmeyecekse davalılara yemin teklif etmeyi belirttiği anlaşılmaktadır. Davacının tutanağa geçirilen şu açıklamasına göre, davacının kesin kanıt oluşturacak türden bir yemin teklifinde bulunmadığı, koşullu olarak tanıkların dinlenmemesi halinde ancak yemin teklif edebileceği anlaşılmaktadır.
Şu durumda mahkemece yapılacak iş; davacı tarafından gösterilen tanıkların dinlenebilmeleri için usulüne uygun davet etmesi ve davetin sonuçlarını davacıya anlatması gerekir. Davacının tanıkların çağrılması için gerekli gideri ödememesi durumunda yemin teklif edip etmeyeceği davacıdan sorulmalı veya gerekirse tamamlayıcı yemin olarak kendisi tarafından yemin verme yoluna gidilmelidir. Davacının gösterdiği tanıklar usulüne uygun olarak çağrılıp dinlenmeden, davacının koşullu yemin teklifinin kabulü ile buna göre hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenlerle (BOZULMASINA), bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığını ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 21.5.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.