 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 2001/11661
K: 2001/12629
T: 13.12.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TRAFİK KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT
- ZAMANAŞIMI
ÖZET : Trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle açılan tazminat davasında, kazayı yapan sürücü hakkında TCK.nın 455/7. maddesi uyarınca kamu davası açılıp aynı madde uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün kesinleştiği anlaşıldığına göre; eldeki şahsi dava için dahi zamanaşımının beş yıl olduğunun kabulü gerekir.
(818 s. BK. m. 60)
(2918 s. Trafik K. m. 109)
(765 s. TCK. m. 455/1, 102/4)
Davacılar Fatma ve arkadaşları vekili avukat Tuncay tarafından, davalılar Milli Savunma Bakanlığı ve Agop aleyhine 22.5.2001 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu desteğin ölümünden dolayı tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; istemin kısmen kabulüne dair verilen 11.7.2001 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılardan Milli Savunma Bakanlığı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, trafik kazası sonucu desteğin ölümünden dolayı tazminat istemine ilişkindir. Davacı, davalı idareye ait araç sürücüsü diğer davalının kusurlu eylemi sonucu desteğin öldüğünü belirterek, önceki davada saklı tutulan fazlaya ilişkin haklarının alınmasını istemiştir. Davalı idare zamanaşımı definde bulunmuştur. Yerel mahkemece, ceza kararının kesinleştiği tarih ve uzamış zamanaşımı gerekçe gösterilerek zamanaşımı defi reddedilip işin esası hakkında hüküm kurulmuştur. Karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Zararlandırıcı eylem bir kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuşsa da, yaralanmaların Türk Ceza Yasasının 455/2. maddesinin yollama yaptığı ayriı Yasanın 456. maddesinin 2. fıkralarında belirtilen derecelerde olmadığı gibi Türk Ceza Yasasının 455/2. maddesinde açıklanan derecede de bulunmadığı bundan dolayıdır ki, davalı sürücü hakkında da Türk Ceza Yasasının 455/1. maddesi uyarınca kamu davası açılıp aynı madde ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Anılan maddelerde öngörülen üst ceza miktarı gözönünde tutulduğunda Türk Ceza Yasasının 102/4. maddesi gereğince Ceza (uzamış) zamanaşımının 5 yıl olduğu kabul edilmek gerekir. Davaya konu edilen olay 21.10.1994 tarihinde meydana gelmiş olup eldeki dava 22.5.2000 gününde açılmıştır. Davalı sürücü hakkında açılan kamu davasında 25.12.1995 gününde verilen hükmün 9.2.1996 tarihinde kesinleştiği de anlaşılmaktadır. Gerek Borçlar Yasasının 60. maddesi ve gerekse 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasasının 109. maddesi gözetildiğinde, istem zamanaşımına uğramıştır. Davalı idare süresinde ve yöntemine uygun olarak zamanaşımı definde bulunduğuna göre davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerekirken, somut olaya uymayan gerekçelerle zamanaşımı definin reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA), bozma nedenine göre diğer yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 13.12.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.