 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2000/701
Karar No: 2000/2815
Tarih : 30.3.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı İçişleri Bakanlığı vekili Avukat Funda A... tarafından, davalılar Köksal A... ile Ramazan B... aleyhine 18.3.1998 gününde verilen dilekçe ile kusurlu eylemleriyle üçüncü kişinin zarar görmesine yol açan davalılardan karşılanan zararın rücuen alınmasının istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.9.1999 günlü karamı Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
l -Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamları dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyizine gelince; davacı müteselsil sorumlu sıfatı ile üçüncü kişiye ödediği paranın halef olması nedeniyle rücuan tahsilini istediğine ve davalılar önceki davada davaya dahil bulunmadıklarına göre iadenin kapsamı kural olarak, davacının mahkum olup ödediği para ile kendisi hakkında açılan davanın sonunda verilen hükmün kesinleşmesine kadar işleyecek faiz ve önceki davada hükmedilen avukatlık ücreti ile yargılama giderlerinden ibarettir. Kendi kusurlu davranışı ile işin icraya düşmesine yol açan davacı busavsaması nedeniyle yapılmış olan icra giderlerini ve hükmün kesinleşmesinden sonra geçen sürenin
Ancak davacı aleyhine ödetme karan alan üçüncü kişi, bu karar kesinleşmeden alacağını tahsil için ilamı icraya koymuştur. Karar kesinleşmeden önce alacaklının icra yoluna başvurması yasanın ona sağladığı bir hak olduğuna göre davacının bunu önlemediğinden söz etmek olanaksızdır. Öte yandan, aleyhine verilen karardan ötürü davacının temyiz yoluna başvurması da bir hakkın kullanılması niteliğindi; bulunduğundan bu başvurmanın sonucunu bekleyerek hükmün kesinleşmesi üzerine alacaklıya ödeme yapabileceğim düşünmesi de olağandır. O halde hükmün kesinleşmesine kadar yapılan icra giderleri ve avukatlık ücreti ile sonraki süreye ilişkin faizi dahi davalılardan isteyebilir. Mahkemece hu giderlere ve faize hükmedilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
3-Davalıların temyizine gelince: davalılar arasında müteselsil sorumluluğu gerektirecek bir hukuki bağ bulunmamaktadır. Bu durumda, davalıların kusur oranlan belirlenerek o oranda rücuan gerçekleştirilmesi gerekirken, davalıların davacının gerçekleşen zarardan müteselsilen sorumlu tutulmuş olmaları doğru değildir. Karar bu nedenlede bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına, (3) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalılar yaratına BOZULMASINA; tarafların diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30.3.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.