Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2000/10712
Karar No: 2001/1795
Tarih : 22.02.2001

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • BASIN YOLUYLA KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI
  • MANEVİ TAZMİNAT
 
Davacı Nezir A... vekili Avukat Ahmet Ö... tarafından, davalı Abuzer D... ve arkadaşları aleyhine 22.10.1999 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarının saldırıya uğramasından doğan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 6.7.2000 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakim tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldın nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karan davacı temyiz etmiştir.
Basının yansız ve özgür haber verme, bir düşünce ve görüşü tartışma, eleştirme ve kamuoyunu aydınlatmaya ilişkin fonksiyonunu yerine getirebilmesinde yaptığı işin gereği olarak özgürce hareket etmesi ve yayın yapması güvence altına alınmıştır. Ancak bu özgürlük sınırsız değildir. Basın, bu özgürlüğünü kullanırken kişinin dokunulmaz, vazgeçilmez ve toplum tarafından kendisine tanınan değerlerine saygı göstermek zorundadır. Yazılan yazı, kamu yararı yanında kişinin haklarını da korumalı ve ölçü aşılmamalıdır. Yazı veya haberin hukuka uygun olması için öz ve biçime ilişkin koşulların gerçekleşmesi gerekir. Öze ilişkin koşullar; gerçeklik, güncellik, kamu yararı veya toplumsal ilgi, biçime ilişkin koşullar ise anlatım ve sergilenişte dengeli davranıştır. Yayınlanmasında kamu yaran bulunan güncel bir haberin verilmesi, bir yazının yazılması halinde özle biçim arasında denge kurulmalı, haberin verilmesinin gerektirdiği bir dil kullanılmalı, kullanılan ifade ile olay arasında düşünsel bir bağ olmalı, bir ilgi kurulmalıdır. Aksi takdirde biçime ilişkin koşula uyulmadığı içti hukuka aykırılık mevcuttur ve bu durumda da basın sorumlu tutulmalıdır.
Somut olayda, günlük bir gazetenin 7.9.1999 günlü sayısının 5. sayfasında davalılardan Sadettin Okka tarafından "Korkak Yalancılar" başlıklı yazıda; "Çevir kazı yanmasın...Bunlar meydanı boş buldular mı atar tutarlar, biri höt deyince de kaçacak delik ararlar. O kadar milletvekilinin arasından bunun adı tombaladan mı çıktı? Niçin başkası değil de Nezir hedef oldu?... Biz bunların ciğerini biliriz; her haltı yerler..." denilmiştir.
Dava konusu yazı, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında değerlendirildiğinde, kullanılan ifade ile yazıda anlatılmak istenen olayın veriliş amacı aşılmış, özle-biçim arasındaki denge bozulmuştur. Doğrudan davacının kişiliği eleştirilmiş ve incitici, küçük düşürücü, onur kinci ifadeler kullanılmıştır. Bu şekilde davacının kişilik haklarına hukuka aykın biçimde zarar verilmiş olduğundan,olaya uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22.02.2001 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY AÇIKLAMASI
Davacının deprem bölgesinde yaptığı ileri sürülen konuşma üzerine hakkında soruşturma açılmış, davacı da ileri sürüldüğü biçimde bir açıklaması olmadığını belirtince, dava konusu edilen yazıda, davacı için kişilik değerlerine saldın teşkil edecek yayın yapılmıştır.
Saldırının varlığı için, öncelikle olaydaki gerçeklik unsurunun belirlenmesi gerekir. Davacı hakkında bu yüzden bir soruşturmanın açıldığı ve halende sonuçlanmadığı anlaşılmaktadır. Zaten davacı da soruşturmaya konu edilen sözleri söylemediğini ileri sürmektedir. Davacının bu açıklamasının doğru olması, yayının saldırı teşkil etmesi sonucunu doğurmaz. Burada basının yaptığı açıklama, somut gerçeği içermeyebilir. Görünürdeki gerçek davacının böyle bir açıklama yaptığı varsayılarak hakkında soruşturma açılmasıdır. İşte dava konusu yayında, davacının bu açıklamasından dönüş yaptığını ileri sürmektedir. Bunuda resmi olarak yapılan soruşturmadan çıkarmıştır. Mahkeme kararı bu nedenle doğrudur ve onanmalıdır.
 
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini