 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E : 1999/3689
K : 1999/7367
T : 21.09.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- YAYIN YOLUYLA KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT
Davacı Özgün Ö... vekili avukat Akın B... tarafından, davalılar Nail B... ve arkadaşları aleyhine 26/6/1998 gününde verilen dilekçe ile yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne ve 3.000.000.000 lira manevi tazminatın davalılardan alınmasına
verilen 17/2/1999 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak ilenmesi davalılar vekili Avukat Ali Cafer B... tarafından süresi içinde istenilmekle , daha önceden belirlenen 21/9/1999 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat Ali Cafer B... geldi, karşı taraf davacı vekili gelmedi. Açık duruşmaya başlandı.
Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
1-Dosyadaki y a zil ara,kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini istiyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını,sıfatını,işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın
belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nisbetle hüküm vereceği Medeni Kanunun .4.maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir. fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşar. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin
zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için, gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu .edilen olayın özelliğine, davacın yürüttüğü görevin gereği olarak eleştirilmiş bulunması ve yukardaki ilkeler gözetildiğinde hüküm altına alınan tazminat miktarı fazladır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda 2.sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, öteki itirazların ilk bentteki nedenlerle reddine ve davalılar yararına takdir edilen 20.000.000 lira duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21.09.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.