 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E : 1999/2679
K : l 999/3 555
T : 22.4.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı Galip D... vekili Avukat İlker P... tarafından davalı Nail G... aleyhine 10.11.1994 ilk dava 16.6.1997 günlü ek; dilekçe ile haksız eylem nedeni ile uğranılan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.12.1998 günlü kararın Yargıtaycaca incelenmesi
davalı tarafından, süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanana rapor ile dosya içerisinde kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Davacı 10.11.1994 günü açtığı ilk davada vücudunda meydana gelen arazları belirtmek suretiyle tazminat isteminde bulunmuştur. O davanın devamı sırasında "daimi işgücü kaybının belirlenmesi için 5.7.1996 günlü rapor üzerine bu kalem zararın belirlenmesi için 16.6.1997 tarihinde ikinci" bir" dava açılmıştır. Davalı süresinde zamanaşımı savunmasında bulunmuştur . Dosyadaki kanıtlara ve raporlara göre 2.12.1991 günlü raporda davacının salah ile taburcu olduğu belirtilmiş olmasına karşın, 3.3.1992 günlü raporda kırığın kaynadığı ve tabula extermal fiksatörün bir ay sonra çıkarılması gerektiği ifade edilmiştir. Ne var ki daha sonra alınan 26.5.1992 ve 30.9.1992 günlü; raporlarda çıkarılması öngörülen extermal fiksatör konusunda ne gibi bir işlem yapıldığı hususunda bir açıklama bulunmamaktadır. Diğer bir anlatımla davacının yaralanmasından dolayı gelişen bir durum bulunup bulunmadığı anlaşılamamaktadır.
Gelişen bir durumdan sözedilebilmesi için tedavinin zaman içinde devam etmesi ve zararın tam olarak bilinemiyeceği durumda olması gerekir. Tedavi tamamlanıp zarar tam olarak bilinecek durumda ise artık gelişen durumdan söz edilemez. Gelişen durumun tamamlanmasından daha sonra bir raporun alınması zararın o tarihte bilinebilir durumda ; olduğu anlamına gelmez.
O halde yukarda açıklanan raporların sayısı ve davacının yaralanma durumuda gözetilerek 3.3.1992 tarihli raporda belirtilen fiksatörün çıkarılıp çıkarılmadığı, çıkarılmışsa hangi tarihte çıkarıldığı ve gerek bundan dolayı gerekse başka nedenlerle gelişen bir durumun olup olmadığı araştırılmalı ve varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan bu yön gözetilmeden belirtilen gerekçe ile hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22.4.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.