 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/251
Karar no: 1999/2098
Tarih: 11.3.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAZMİNAT
İŞLETENİN SORUMLULUĞU
ÖZET: Trafik kazasından doğan tazminat davasında, sürücünün kusurlu bulunmadığı ve zararlandırıcı eylemin de teknik bir nedenden kaynaklanmadığı anlaşıldığı takdirde, artık işletenin de sorumlu tutulması yoluna gidilemez.
(818s. BK. m. 41,47,55)
Taraflar arasındaki trafik kazasından doğan tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı toplam 315.000.000 lira manevi tazminatın 19.8.1995 olay tarihinden itibaren ilamda belirtilen şekilde yasal faiziyle birlikte kooperatiften alınarak davacılara payları oran da ödenmesine ilişkin hükmün süresi içinde davalılardan S.S. Or. Koop. avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği görüşüldü:
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar, bu kazada desteklerini yitirdiklerini belirterek maddi ve manevi tazminat istemişler; davalılar, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Yerel mahkemece, kazada kusuru bulunmayan davalı sürücü aleyhindeki istek reddedilmiş, ancak araç maliki diğer davalı kooperatifin, Borçlar Yasasının 47. maddesi gereğince manevi tazminattan sorumluluğu yolunda hüküm kurulmuş; kararı davalı Kooperatif temyiz etmiştir.
Maddi olgulara uygun olarak ceza mahkemesince verilen kararda araç sürücüsü davalı Yakup'un kusursuz bulunduğu, kusurun tamamının karşı yöndeki araç sürücüsü olan desteklerden Ahmet'e ait bulunduğu yargı kararı ile belirlenmiştir. Ceza Mahkemesince olguya ilişkin bulunan bu sonuç, hukuk hakimini de bağlar. Böylece davalı sürücü Yakup'un kusursuz olduğu kesinleşmiştir. Sürücünün kusurlu bulunmadığı ve zararlandırıcı eyleminde teknik bir nedenden kaynaklanmadığı durumlarda artık işleteninde sorumluluğuna gidilemez. Mahkemenin açıklanan bu ilkeleri ve yasal düzenlemeyi gözetmeden işleten sıfatını taşıyan davalı kooperatifin, Borçlar Yasasının 47. maddesinde kusurdan söz edilmediği neden gösterilerek sorumluluğu yönünde karar vermesi doğru değildir. Kaldı ki Borçlar Kanununun 47. maddesi aynı Yasanın 41. maddesinin bir devamı olduğu, kusurlu sorumluluğu gerektirdiği, kusursuz sorumluluğu gerektirse bile karşı tarafın ağır kusuru dikkate alındığında kusursuz sorumluluğun da söz konusu olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
S o n u ç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 11.3.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.