 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/9746
Karar No : 1999/1189
Tarih : 18.2.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAZMİNAT DAVASI
ZAMANAŞIMI
KARAR ÖZETİ: Trafik kazası sonucu gerçekleşen zararın tazminine ilişkin olarak; davanın cezayı gerektiren bir eylemden kaynaklanması ve Ceza Kanunu'nun bu fiil için 2918 sayılı Kanunda belirtilenden daha uzun bir zamanaşımı süresi ön-görmüş olması halinde, maddi tazminat davasında dahi Ceza Kanunu'nun öngördüğü ceza zamanaşımı uygulanır. Ayrıca bu konuda, işletenle sürücünün de aynı zamanaşımına tabi olduğunun kabulü gerekir.
(2918 s. Trafik K. m. 109)
(818 s. BK. m. 60)
(765 s. TCK. m. 102)
Taraflar arasındaki trafik kazasından doğan karşılıklı birleştirilen tazminat davaları üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı verilen hükmün süresi içinde davacı - davalı İçişleri Bakanlığı adına hazine avukatı ve davalı E.... Genel Müdürlüğü avukatı ile davalı ve karşılık davacı Raşit'in avukatı taraflarından temyiz edilmesi üzerine tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği görüşüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı ve birleştirilen davaların davalısı İçişleri Bakanlığı ve davalı E.... Genel Müdürlüğünün temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-a) Davacı Raşit'in temyiz itirazlarına gelince; davacı Raşit, Ankara On-sekizinci Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/590 ve Ankara Yirmi beşinci Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/254 esas sayılı dava dosyalarına verdiği dilekçede, içinde bulunduğu İçişleri Bakanlığına ait minibüsün, E.... Genel Müdürlüğüne ait otobüsle çarpışması sonunda yaralandığını, tedavisinin devam ettiğini belirterek tazminat isteminde bulunmuştur.
Mahkeme, davacı Raşit'in maddi kaybı bulunmadığı gerekçesi ile maddi tazminat istemlerini ret etmiş, davalı İçişleri Bakanlığı ile E.... Genel Müdürlüğünü toplam 80.000.000 lira manevi tazminat ile sorumlu tutmuştur.
Davacının meydana gelen trafik kazasında %15 oranında daimi işgücü kaybına uğradığı Numune Hasta hanesinin 27.2.1997 günlü raporu ile sabittir. Davacı Raşit'in maddi zararının bulunduğu açık olmasına rağmen Ankara On-sekizinci Asliye Hukuk Mahkemesinin 995/590 Esas sayılı dosyasında ve yine Ankara Yirmi beşinci Asliye Hukuk Mahkemesinin 995/254 esas sayılı dava dosyalarındaki maddi tazminat istemine ilişkin istemlerin reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
b) Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/898 esas sayılı davada ise; trafik kazası sonucu gerçekleşen olay 7.8.1994 tarihinde meydana gelmiştir. Olay nedeni ile davacının %15 oranında daimi işgücünü kayıp ettiği dosyadaki raporlarla doğrulanmıştır. Yine taşıtları kullanan sürücüler Osman ile Aytekin de TCK.nun 455. maddesi uyarınca cezalandırılmışlardır.
Davacı gördüğü zarar nedeni ile ilk davayı açtıktan sonra fazlaya ilişkin olan tazminat alacağı için 20.12.1996 tarihinde bu davayı açmıştır. Mahkemece iki yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği belirtilerek davalı işleticiler hakkında istemin reddi yolunda hüküm kurulmuştur.
Olay, trafik kazası sonucu gerçekleşen tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası'nın 109. maddesinde bu tür zararlar için iki yıllık zamanaşımı süresi öngörüldükten başka aynı maddenin ikinci fıkrasında davanın cezayı gerektiren bir eylemden kaynaklanması durumunda ceza kanununun öngördüğü ceza zamanaşımının uygulanacağı ifade edilmiştir. Borçlar Kanununun 60. maddesinde de genel zamanaşımı dışında eylemin suç teşkil ettiği durumlarda ceza (uzamış) zamanaşımının uygulanacağı öngörülmüştür. TCK.nun 102. maddesinin dördüncü bendinde bu tür suçlar için öngörülen ceza zamanaşımının beş (5) yıl olduğu hükme bağlanmıştır. Yine Karayolları Trafik Yasasının 109. maddesinde motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazmini konusundaki taleplerin bu yasadaki sürelere bağlı olduğu ifade edilmiş bulunmakla, bu bağlamda işletenle sürücünün aynı zamanaşımına tabi olduğu sonucuna varmak gerekir. Dairemizin de yerleşmiş kararları bu yöndedir.
Açıklanan şu duruma göre dava haksız eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren beş yıllık süre dolmadan açılmış olduğundan zamanaşımının geçmediği anlaşılmış bulunmaktadır. Şu duruma göre mahkemenin zarar kapsamını belirleyerek karar vermesi gerekirken zamanaşımının geçmediği anlaşılmış bulunmaktadır. Şu duruma göre mahkemenin zarar kapsamını belirleyerek karar vermesi gerekirken zamanaşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm kurması bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a-b) numaralı bentlerin de gösterilen nedenlerle davacı Raşit yararına (BOZULMASINA), davacı ve birleştirilen davaların davalısı İçişleri Bakanlığı ile davalı E..... Genel Müdürlüğünün temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve onama harcının temyiz eden davalı E.... Genel Müdürlüğüne yükletilmesine ve temyiz eden davalı - davacı Raşit'den peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 18.2.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.