 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/9692
Karar No : 1998/9811
Tarih : 03.12.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
3533 sayılı Yasa uyarınca tahkim yolu ile karara bağlanan uyuşmazlığın sonuç bakımından hukuka aykırılığı dolayısıyla Adalet Bakanlığının gereklilik yazısı üzerine Cumhuriyet Başsavcısı tarafından kanun yararına bozulması isteğini içeren yazısı karşısında dosya incelenip gereği görüşüldü.
Kanun yararına temyizin "anlam ve amacı" taraflar için kesin hüküm durumunun korunması ve fakat Yargıtay incelemesinden geçmemiş olan kararın yanlış olduğunun, yasanın kesin hükmünde belirtildiği biçimde uygulanmasının, ilerideki uygulamalarda bu yolda yanlışa düşülmesinin önlenip mahkemelerin uyarılmasından ibarettir. (HGK. 24/11/1972 gün ve 9/1049-340 sayılı kararı). Kanun yararına bozma kararının Resmi Gazete'de yayınlanmasının yasaca (Usul m. 427, F. VIII) öngörülmesinin amacı da bu nedene dayanmaktadır. HUMK'nun 427. maddesinin VI. fıkrasında (hükümlerden) söz edilmiş bulunması sebebiyle ve bu hukuksal müessesenin yukarıda açıklanan amacı da gözönünde tutulduğunda 3533 sayılı yasaya göre (hakimler tarafından mecburi hakem sıfatıyla) verilen
hükümlere karşı da kanun yararına temyiz mümkündür. (4. HD 11/3/1982 gün ve 746/2554 sayılı, 22/2/1988 gün 8059/1614 sayılı, 7/2/1994 gün 11368/760 sayılı, 13/11/1995 gün 8550/8603 sayılı ve 11/4/1996 gün 1971/3073 sayılı kararları ve 1. HD 23/12/1982 gün 11435/10543 sayılı kararı).
Olay, davacı Orman Genel Müdürlüğü tarafından Milli Savunma Bakanlığı Savunma Sanayii Müsteşarlığına 49 yıllığına tahsis edilen arazinin taahhüde aykırı olarak TCK Genel Müdürlüğüne tahsis edilmesi şeklinde gerçekleşmiştir. Orman Genel Müdürlüğü, TCK Genel Müdürlüğünün haksız kullanımı nedeniyle uğradığı zararın ödetilmesi istemi ile Hakemde dava açmış davalılar olayda zamanaşımının gerçekleştiğini belirterek zamanaşımı def'inde bulunmuşlar ayrıca işin esasına ilişkin savunmalarında da davanın reddini istemişler,
hakemce davanın zamanaşımı ve esastan reddine karar verilmiştir.
Sorun, bir davanın hem zamanaşımı hem de esastan reddedilip edilemiyeceği ile ilgilidir. Zamanaşımı def'i davanın esasını incelemeye engel bir usul hükmüdür. Bu gibi durumlarda, hakem zamanaşımı definin yerinde bulunduğu sonucuna vardığı takdirde, davayı bu sebeple reddetmekle yükümlü olup, artık işin esası bakımından inceleme yapmaya ve hüküm vermeye mezun değildir. Bu nedenle davanın hem zamanaşımı hem de esas yönünden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hakem kararı istek doğrultusunda kanun yararına
bozulmalıdır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlere dayanılarak hukuksal sonuçlarını etkilememek üzere HUMK.nun 427/VII. maddesi uyarınca hakem kararının BOZULMASINA, bozma kararının Adalet Bakanlığınca Resmi Gazete'de yayınlanmasının sağlanmasına 03.12.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.