 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/9298
Karar No : 1999/1220
Tarih : 18.2.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki yayın yoluyla kişilik haklarına saldırıda bulunulmaktan doğan tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı 150.000.000 lira manevi tazminatın 2/9/1997 haber tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine, kararın hüküm özetinin davalı şirkete ait Ateş Gazetesinde bir kez yayınlanmasına ilişkin hükmün süresi içinde davalılar avukatı Metin Senem ve arkadaşları tarafından temyiz edilmesi üzerine tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği görüşüldü:
Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece verilen karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi C.Başsavcılığı tarafından davacı vekiline hitaben verilen 17/11/1997 tarihli yazıda "Libya İslama Çağrı Cemiyetinden Çeçenistan'a gönderilen yardım parasıyla ilgili olarak başsavcılığımızla yürütülen soruşturma sırasında, o dönemin başbakanı Necmettin Erbakan'ın Özel kalem müdürü Mehmet K... savcılığımızca aranmamıştır, hakkında herhangi bir yakalama ve gıyabı tevkif müzekkeresi de çıkarılmamıştır" denilmiş; temyiz dilekçesine ekli olarak davalılar vekili tarafından sunulan Ankara Emniyet Müdürlüğünün Devlet Güvenlik Mahkemesi C.Başsavcılığına hitaben aynı hazırlık evrakı ilgi tutularak yarılan 29/8/1997 tarihli yazıda ise aynı olay nedeniyle yapılan soruşturmada davacının da isminin belirtildiği, şahısların yakalanıp sorgularının yapılabilmesi için dava dışı şahıslar için gözetim süresi verilmesi istenmiş,dolayısıyla her iki yazı arasında çelişki doğmuştur.
Anılan husus yargılama sırasında davalılar vekilince öne sürüldüğü halde bu konuda araştırma yapılıp çelişki giderilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/2/1999 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Mahkemenin hukuka aykırılığı tesbit etmiş olması doğru olup araştırmaya yönelen bozma kararına katılamıyorum.
Kabul şekli bakımından da:
Temyiz edilen kararın hüküm bölümünde "hüküm özetinin davalı şirkete ait Gazetede yayınlanmasından" sözedilmektedir.
Medeni Kanun'un 24/a maddesinin birinci fıkrasında "... tecavüzün hukuka aykırılığının tesbitini ve gerekiyorsa kararın yayınlanmasını..." Borçlar Kanununun 49.maddesinin üçüncü fıkrasında da "Hakim, bu tazminatın ödenmesi yerine,diğer bir tazmin sureti ikame veya ilave edebileceği gibi tecavüzü kınayan bir karar vermekle yetinebilir ve bu kararın basın yolu ile ilanına da hükmedebilir" şeklinde düzenleme vardır. Yukarıdaki maddelere dikkat edildiğinde aynı yayın organından sözedebilmemektedir. Basın Kanunu'nun 19 ve takip eden maddelerindeki cevap ve düzeltme hakkı da davanın konusu değildir. Esasen bu istekler Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına da girmemektedir. O halde Kanunda bulunmayan bir düzenleme yapılmış bulunmaktadır. Bu düzenleme icra iflas Kanununun 343.maddesi yaptırımından da yararlanamıyacağı için infaz kabiliyeti olmayan bir hüküm niteliğindedir. (Oğuzman-Öz,Borçlar Hukuku Genel Hükümler 1995,sahife 658).Bu nedenle karar aynı gazetede yayının mümkün olmaması nedeniyle bozulmalı idi.18/2/1999