Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/9223
Karar No : 1998/3428
Tarih : 14.5.1998

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • MANEVİ TAZMİNAT
 
KARAR ÖZETİ: 1- Trafik kazasında ağır yaralanan ve yüzlerinde sabit eser niteliğinde iz kalan kız çocuklarının durumu, tüm yaşamı boyunca aile içinde bunu izlemek zorunda kalacak olan babanın duygusal kişilik değerlerine saldırı, teşkil eder.
2- Trafik kazasında yaralanması nedeniyle öncü bir dava açarak belli bir miktar manevi tazminat isteyen davacının, bilahare açtığı ve ilki ile kirleştirilen ikinci dava ile, ayrı bir sebep olduğu anlaşılan sabit esere dayanarak manevi tazminat talep etmesi; manevi tazminatın bölünmezliği ilkesine aykırı olmakla birlikte, sabit eser kalacağının başlangıçta bilinememesi halinde mümkün olabilir.
 
  (818 s.BK.m.47, 49)
 
Taraflar arasındaki trafik kazasından doğan birleştirilen tazminat davaları üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı toplam 215.000.500 lira maddi ve manevi tazminatın 7.9.1995 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istem ile davacının kızlarının yaralanmasından dolayı istemiş olduğu manevi tazminat isteminin ve ek dava ile açılan manevi tazminat talebinin reddine ilişkin hükmün davacı avukatları tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan, tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okuduktan sonra, dosya incelendi gereği görüşüldü:
 
1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları reddedilmelidir.
 
2. Davacı, fazla hakkını saklı tutarak 10.000.000 lira araç hasar giderini talep etmiş ek dava ile de 183.500.000 lira istekte bulunmuştur. Bilirkişi raporunda 53.000.000 lira işçilik, 20.000.000 lira değer kaybı belirlemiş ve buna ek olarak yeni alınan malzemeler tutarının zarar kapsamını belirleyeceğini belirtmiştir. Mahkemece, sadece faturalardaki bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilerek talep edilen  diğer kalemler yönünden hüküm kurulmamış olması bozmayı gerektirmiştir.
 
3. Davacı, çocukları  Eda ve Ceren'in trafik kazası sonucu yaralandığını belirterek baba sıfatıyla bundan dolayı manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
 
Mahkeme, yaralananların manevi tazminat isteyebileceğini, baba için ayrıca manevi tazminatın yasal olarak gerekmediğini belirterek talebi ret etmiştir.
 
Kural olarak Borçlar Kanununun 47. maddesinde de belirtildiği üzere, cismani zarara uğrayanın veya bu kişinin ölümü halinde yakınlarına manevi tazminat verilebileceği düzenlenmiştir. Maddenin şu yazılış biçimine göre, yaralananın yakınlarına manevi tazminatın öngörülmediği, madde kapsamına alınmadığı anlaşılmaktadır. Şu durumda sorunun çözümünde başkaca bir yasal dayanağın olup olmadığı araştırılmak gerekir. Genel bir nitelik taşıyan BK.nun 49. maddesi kişilik haklarına saldırı halinde manevi tazminata hükmedilmesini hüküm altına almıştır.
 
Kişilik hakları, kişinin yaşamı, sağlığı, vücut ve ruh bütünlüğü ile toplum içindeki yerini koruyan haklar olduğu ve bunların fiziki, duygusal ve sosyal kişilik değerleri içerdiği gözetildiğinde, somut olaydaki duruma göre, davacıların yakınının yaralanmasını, duygusal değerlere saldırı kapsamı içine girip girmediği konusu üzerinde durulmak gerekir. Duygusal kişilik değerler, kişinin toplum içindeki yeri, birlikte yaşadığı ailesi ve yakınlarının değer alanı içine giren haklardır. Bu haklar, kişinin bizzat şahsına bağlı olmayıp özellikle aile hukuku içinde yer alan değerlerdir. Bu bağlamda BK.nun 49. maddesindeki düzenleme itibariyle, kişinin bizzat değil de, yakınlarının (karı koca, ana baba ve çocukları ağır yaralanması gibi somut olayın kendisine özgü ağırlığının ve özelliğinin zorunlu kıldığı olguların ortaya çıkıp kanıtlanması halinde duygusal değerlerin ihlal edildiği ve bozulduğu böylece Aile Birliği içinde korunması gereken gönül bağlılığının zarar gördüğünün kabulü gerekir.
 
Somut olayda; davacı babanın çocukları Seda ve Geren trafik kazası sonucu ağır yaralanmışlar, tedavi görmüşler, bu aşamada iki kız çocuğunun yüzlerindeki yaralar sabit eser görüntüsü verecek biçimde iz bırakmıştır. Çocukların yüzlerindeki yaraların bu düzeyde olması ve bu izlerin ailenin tüm yaşamları boyunca izlemek zorunda kalmaları Borçlar Kanununun 49. maddesinin koyduğu duygusal kişilik değerlerine saldırı teşkil eder. Aile içinde babanın çocuğunun yüzüne her bakışında üzüntü duyması kaçınılmazdır.
 
Açıklanan bu duruma göre, mahkemenin sorunu çözmede yalnız Borçlar kanununun 47. maddesini aşarak genel bir nitelik taşıyan aynı Yasanın 49. maddesine göre uygulama yapması gerekirken bunun aksi düşünce ile isteğin red edilmesi bozmayı gerektirmiştir.
 
4- Davacı küçükler yaralanmaları dolayısı ile manevi tazminat için öncü bir dava ile belli bir miktar tazminat isteminde bulunmuşlardır. Birleştirilen ve sonradan açılan eldeki dava ile de ayrı bir neden olduğu anlaşılan sabit eserden dolayı manevi tazminat istemişlerdir. Bu talep manevi tazminatın bölünemezliği ilkesine aykırı ise de, sabit eserin başlangıçta bilinememesi halinde mümkün olabilir. Bu konunun uzman bilirkişilerce incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken talebin reddi yönünde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
 
5- Kabule göre de belirlenen Avukatlık ücreti yanlış olup, karar bu yönü ile de bozulmalıdır.
 
Sonuç Temyiz olunan kararın (2), (3), (4) ve (5) numaralı bentlerdeki nedenlerle davacı yararına (BOZULMASINA), öteki temyiz itirazlarının ise ilk benddeki nedenlerle reddine ve davacı yararına takdir edilen 20.000000 lira duruşma avukatlık parasının davalılara yükletilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 14.5.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini