 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/8323
Karar No : 1998/8490
Tarih : 5.11.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
MANEVİ TAZMİNAT DAVASI
DELİL TESBİTİ GİDERLERİ
KARAR ÖZETİ: 1- BK'nun 49. maddesi uyarınca manevi tazminata hükmedilebilmesi için, kişisel hakların haleldar olması ön şart olarak aranır ve bu hüküm, mal varlığına ilişkin zarar halini kapsamaz.
2- Delil tespiti giderlerinin dava olunana katılması suretiyle davalıya fazla faiz, harç ve avukatlık parası yükletilmesi doğru değildir.
(743 s.MK.m.24)
(818 s.BK.m.49)
(YİBK. 22.3.1 976 gün ve 1/1 s.)
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı toplam 431.466.000 lira maddi ve manevi tazminatın 29.10.1995 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, ilişkin hükmün süresi içinde davalılardan ASKI Genel Müdürlüğü avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği görüşüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, özellikle davalılar arasında yapılan 4.9.1995 günlü sözleşmenin 4. maddesinde iş süresince davalı idarenin işyerinde bulunduracağı elemanların işleri kontrol edeceği kuralı uyarınca ve işin idarenin denetiminde yapılmış olması nedeniyle aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacı, davalıların neden oldukları haksız fiil sonucu işlettiği berber dükkanının içindeki tüm malzemelerle beraber hasara uğraması sebebiyle yardıma muhtaç hale geldiğini belirtip ayrıca 50.000.000 lira manevi tazminatında tahsilini talep etmiş, mahkemece bu istek aynen kabul edilmiştir.
Borçlar Kanununun 49. maddesi gereğince kişisel çıkarları (hakları) halele uğrayan kimse manevi tazminat isteyebilir. Böyle bir kimseye bir miktar para ödenmesi ruhsal acılarını kısmen de olsa giderme amacını güder. Medeni Kanunun 24. maddesinde belirtilen esas kurala göre kişisel hallerde manevi tazminat isteyebilir. Borçlar Kanununun 49. maddesi de Medeni Kanunun 24. maddesini doğrulamaktadır. "Kişisel hakların halele uğraması sözleriyle kişinin kişiliğine ilişkin olan hakları, diğer bir deyimle kişisel varlığı amaçlamıştır. Kişisel hakları, kişinin kendi hür ve bağımsız varlığının bütünlüğünü sağlar. Bu hak insanın doğumu ile kazanılan ve kişiliğe bağlı olan bir haktır. Hayat, beden ve ruh tamlığı, vicdan, din, düşünce ve ekonomik çalışma özgürlüğü, şeref, haysiyet ve itibar, ün ad, sır ve resim hep kişisel varlıklardır. Şu halde; Borçlar Yasasının 49. maddesi hükmünce manevi tazminata hükmedilebilmesi için kişisel yararların haleldar olması ön şart olarak aranmaktadır ve bu hüküm mal varlığına ilişkin zarar halini kapsamamaktadır. Gerçi mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok, kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü Borçlar Kanununun 49 ve Medeni Kanunun 24. maddelerinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir elem niteliğinde değildir. 0 halde, davacının manevi tazminat isteğinin reddine karar verilmek gerekirken aksine bazı düşüncelerle kabul edilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
3- Delil tespiti giderlerinin dava olunana katılması suretiyle davalıya fazla faiz, harç, avukatlık ücreti yükletilmiş olması da 22.3.1976 gün 1/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararına aykırıdır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) ve (3) numaralı bentlerde gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA), öteki temyiz itirazlarının (1) sayılı bendde gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 5.11.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.