 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/7552
Karar No : 1998/10428
Tarih : 17.12.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki yayın yolu ile kişilik haklarına saldırıda bulunulmaktan doğan tazminat dâvası üzerine yapılan yargılama sonunda,ilamda yazılı nedenlerden dolayı dayalılardan Savaş A... ve Kerem Ç... hakkındaki açılan dava atiye terk edildiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 300.000.000 lira manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı B... Yayıncılık AŞ. 'den alınarak davacı ya ödenmesine, hüküm özetinin Sabah ve Milliyet Gazetelerinin Türkiye ve Avrupa baskılarında neşredilmesine,fazla istemin reddine ilişkin hükmün süresi içinde davalılardan B... Yayıncılık AŞ. avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği görüşüldü:
Dava yayın yoluyla iş isilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı, Yeni Yüzyıl gazetesinin 30/12/1996 tarihli sayısında "Aczimendi ve Aciz Şıh efendi" başlıklı yazı sebebiyle 1.000.000.000 (birmilyar) lira manevi tazminatın ödetilmesini istemiş, yazıda hukuka aykırılığı kabul eden yerel mahkemece 300.000.000 (üçyüzmilyon) lira manevi tazminat ile birlikte hükmün iki gazetede yayınına karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, Yeni Yüzyıl Gazetesindeki ara sokak köşesinde yayınlanan yazıdan kaynaklanmaktadır. Yazı,mizah türündedir. Yayının yapıldığı tarihte şeriat yanlısı eylemlerde bulunan ve Aczimendi tarikatının şeyhi olan davacının özel yaşamı ile ilgili olarak basına yansıyan ve kendisinden yaşça çok küçük olan nikahsız olarak yaşadığı kadının açıklamaları nedeniyle tüm yazılı ve görsel yayın organları ayrıntılı haberler yayınlamaktadırlar. Anılan haberlerde davacının mensubu olduğu tarikatın eylemleri, davacının kural dışı ve toplumca onaylanmayan yaşam tarzı hakkında ayrıntılı açıklamalar yer almaktadır. Davacının eylemleri ile yayına neden olduğu tartışmasızdır. Dava konusu yazının yayınlandığı köşe yazarının kendine özgü üslubu ve yazının bütünlüğü gözetildiğinde haber verme hakkının sınırlarının aşılmadığı, konu ile anlatım arasında düşünsel bağın bulunduğu açıktır. Esasen böyle bir yayının yapılmasında, davacının bir tarikatın temsilcisi olması nedeniyle kamu yaranda bulunmaktadır.
Yerel mahkemece anılan yönler gözetilerek istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17.12.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.