 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/4220
Karar No : 1998/1898
Tarih : 19.10.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAZMİNAT DAVASI
ZAMANAŞIMI
ÖZET : Davaya neden olan eylemin suç teşkil etmesi halinde, tazminat davasında dahi ceza zamanaşımı uygulanır. Hakkında açılan ceza davası sonunda, davalının suç kastı bulunmadığı gerekçesi ile beraat etmiş olması, tazminat davasında anılan kuralın uygulanmasına engel değildir.
(818s. BK. m. 60/2)
Taraflar arasındaki alacak davası üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine tetkik hakimi tarafından 'düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği görüşüldü.
Davacı, davalının 14.7.1992 tarihinde zeytinlerinin davalı tarafından çalındığını belirterek şikayette bulunmuştur. Bu şikayet üzerine davalı hakkında açılmış kamu davası davalının suç kasdının bulunmadığı, böylece hırsızlık suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesi ile beraatı yolunda hüküm kurulmuştur.
Bilahare davacı 7.3.1997 tarihinde eldeki davayı açmak sureti ile tazminat isteminde bulunmuş, davalı ise, zamanaşımı def'i ileri sürmüştür. Mahkeme eylemin haksız fiil olduğu, bir (1) yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu belirterek istemi reddetmiştir.
Dosyadaki delillere, davaya neden olan olaya göre eylemin hırsızlık suçunu oluşturduğu iddia edilmiştir. Bundan dolayı da davalı hakkında kamu davası açılmıştır. Eylemin suç teşkil ettiği durumlarda ceza zamanaşımının uygulanacağı Borçlar Kanununun 60/2. maddesinin bir gereğidir. Davalı hakkında açılan ceza davasında suç kastının bulunmadığı gerekçesiyle beraat etmesi, olayda anılan yasa hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmez. Şu duruma göre işin esasının incelenerek varılacak sonuca göre bir hüküm kurmak gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddedilmiş olması yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 19.10.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.