 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/3673
Karar No : 1998/7493
Tarih : 6.10.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TESBİT DAVASI
KARAR ÖZETİ: Davalının, davacıdan çaldığı para ile araç satın aldığı ve davacının, çalınan parasını davalının diğer malları vasıtasıyla tahsil edemediği sabit olduğuna göre; ,mahkemece, dava konusu aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğu biçiminde değil de, davacının alacağını aracı sattırmak suretiyle tahsil etmesi yolunda hüküm kurulması gerekir.
(818s. BK. m. 41,61)
Taraflar arasındaki tesbit davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün davacı avukatı tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin suresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği görüşüldü:
Davacı, davaya konu edilen aracın kendisine ait olan ve davalı Ersan tarafından çalınan para ile satın alındığını, ne var ki araca el konularak satıcı davalı Mustafa ya teslim edildiğini, bu arada diğer davalı Yaşar tarafından danışıklı olarak araç üzerine haciz konulduğunu, bu yüzden çalınan parasını tahsil edemediğini belirterek aracın davalı Ersan'a ait olduğunun tespitini istemiştir. Mahkemece davalı Mustafa ile davalı Ersan arasındaki devir sözleşmesinin 2918 sayılı Yasanın 20-D maddesine uygun olmadığından söz edilerek dava reddedilmiştir.
Davacının iddiasına, dosyadaki delillere göre dava konusu edilen aracın davalı Ersan'a ait araç ile davacıya ait olup çalınan para ile satın alındığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu bulunan husus davacının alacağını tahsil etmek için dava konusu aracın satışını isteyip isteyemeyeceği noktasından kaynaklanmaktadır.
Somut olayda davacının davalı Ersan'ın diğer malı üzerinde parasını alamadığı açıktır. Aracında davacıya ait çalıntı para ile satın alındığı belirlenmiş bulunduğuna göre, mahkemece aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğu biçimde değil de davacının alacağını aracı sattırmak suretiyle tahsil etmesi yönünde hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz bulunan kararın (BOZULMASINA) ve davacı yararına takdir edilen 20.000.000 lira duruşma avukatlık parasının temyiz eden davalılara yükletilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 6.10.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.