Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/2835
Karar No : 1998/5704
Tarih : 2.7.1998

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı toplam 55.550.000 lira maddi manevi tazminatın 18.4.1997 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine ilişkin hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği görüşüldü.
Dava, haksız haciz nedeni ile uğranılan maddi manevi zararın giderilmesine ilişkindir.
Mahkemece 35.500.000 TL. maddi, 20.000.000 TL, manevi tazminata hükmolunmuş, karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın dayanağı olan Ankara 7.İcra Müdürlüğünün 1994/8049 esas sayılı dosyasından, Durbey B...'un alacağının tahsili için dava dışı Tahir K... ve iki arkadaşı aleyhine icra takibi yaptığı, borçlunun evinde, davacının da bulunduğu bir sırada 18.8.1995 günü haciz uygulandığı, davacının yapılan işlemlere itiraz etmediği, haciz yapılan evde borçlu babası ile birlikte oturduklarını açıkladığı anlaşılmaktadır.
Davacı daha sonra 21.8. 995 günü icra müdürlüğüne başvurarak mahcuzların kendisine ait olduğunu iddia etmiş, bu iddiaya alacaklı ses çıkarmamıştır.
Borçlu Tahir ile davacının baba oğul olduğu ve babası ile birlikte oturduğu kendi beyanı ile sabittir.
İİK.nun 97-a maddesi borçlu ile üçüncü kişinin malı birlikte elinde bulundurmaları halinde dahi, malın borçlu elinde addolunacağını hüküm altına almıştır.
Olayda  taşınır  haczinin  borçlu  evinde  ve davacının huzuru ile yapıldığı,  herhangi  bir itirazda olmadığı belli olduğuna göre yapılan bu hacizde herhangi bir yolsuzluk ve kanunsuzluk bulunmamaktadır.
Bilahare 21.8.1995 günü yapılan istihkak iddiasına karşı, alacaklının sükut etmesi ile İİK.nun 96. maddesi gereği, bu iddiayı kabul etmiş sayılması, davacının istihkak davası açması ve usulü yönden de bu davada haklı çıkması yapılan yasal işlemleri haksız hale getirmiyeceği gibi, doğru yapılan bu haciz sebebi ile muhafaza altına alınan mahcuzlar için yapılan masraflara davalının sebebiyet verdiğini var sayarak ondan maddi manevi tazminat istenmesini olanaklı kılmaz.
Özet olarak, hacizde hazır bulunan davacının itiraz etmemesi ve asıl borçlulardan biri olan babası ile birlikte aynı evde oturmaları nedeni; ile dava açmadaki haklılığını ortadan  kaldıran bir neden olarak kabul edilmesi; gerekmektedir.
Açıklanan şu durum ve  olgular karşısında davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı düşüncelerle kabulü doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan hükmün gösterilen nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 2.7.1998 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY AÇIKLAMASI
Davacı, davalının üçüncü kişinin borcundan dolayı evinde haciz yapıp mallarını eşya depolama kaldırttığını, bu eşyayı geri almak için maddi kayıpları olduğunu, ilgisi olmayan bir borç nedeniyle evine gelip haciz yaptırarak kişilik haklarına saldırıda bulunması nedeniyle de manevi zararı bulunduğunu bildirerek maddi ve manevi tazminat istemiş mahkemece belli nisbetlerde kabul kararı verilmiş, dairemizce yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Davaya  dayanak  olan Ankara 7. İcra Müdürlüğünün 1994/8094 sayılı dosyasındaki  davamız  ile ilgili gelişmelerin özeti şöyledir: Davamızdaki davalı  durumunda  bulunan  Durbey  B...  takip  dosyasında  alacaklıdır. Davacımızın babası Tahir K...  ve başka kişilerde borçlu durumundadır. Takip  alacaklısı  icra  memurluğundaki  takip dosyasına başvurarak borçlu Tahir'in  üzerine kayıtlı bir telefon tesbit ettiğini, bu telefonun kurulu olduğu yerde haciz yapılmasını istemiş, bu istek doğrultusunda davaya konu 18.8.1995' tarihli haciz yapılmıştır. Bu haczin yapılışı sırasında borçlu Tahir haciz yerinde bulunmamış, borçlunun eşi ile oğlu (davacı) Kenan hazır bulunmuştur. Bu haczin başlangıcında bu evde haciz yapılma sebebi olarak telefonun borçlu üzerine kayıtlı olduğu yazılıdır. Haciz tamamlanıp haczedilen mallar yediemin deposuna teslim edilmiş ve haczin yapılışı arasında hazır olan davacı herhangi bir beyanda bulunmamıştır. Haciz dosyasında üçüncü kişi durumunda bulunan davacı 21/8/1995 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak istihkak iddiasını tutanağa geçirmiş ve verdiği masrafla bu iddia alacaklı tarafa tebliğ edilmiştir. Alacaklı tarafın bu istihkak iddiasına süresi içinde itiraz etmemesi üzerine yasa gereği iddiayı kabul etmiş sayıldığından 21/3/1996 günlü icra müdürlüğünün eşyanın istihkak iddiacısına iadesine dair kararı gereği davacı mallarını depodan almıştır. Bu arada, eldeki davada davacı durumunda, bulunan, icra dosyasındaki istihkak iddiacısı, icra müdürlüğüne yaptığı istihkak iddiası ile yetinmeyerek  icra tetkik merciine istihkak davası açmış ise de, merci haklı olarak kendisinin yapmış bulunduğu; istihkak iddiasını alacaklı tarafa tebliğ edilmiş ve alacaklı belli sürede istihkak iddiasının reddi gerektiğini bildirmemiş bulunduğuna göre istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır bu nedenle davacının bu davayı açmasına gerek yoktur gerekçesi ile bu davayı reddetmiştir.
Gelişmeleri yukarda izah edilen takip dosyasındaki haczin o adreste yapılış sebebine ve haciz sırasında hazır bulunan davacının o anda itiraz etmemiş bulunmasına, bilahare yaptığı itirazında usul hükümleri gereği haklı çıkmasına göre manevi tazminat isteğinin reddedilmesi gerektiğine dair dairemiz bozması uygundur.
Maddi tazminat isteğine gelince: takip nedeniyle davacının eşyası bulunduğu yerden alınmış davacı bunları yediemin deposundan alıp evine getirmek için bir kısım masraflar yapmıştır. Bu masraflara davacının yaptığı haciz sebep olmuştur. Bu nedenle davalının maddi kayıplardan dolayı sorumluluğu vardır. Ancak; haciz sırasında hazır olan davacının bir istekte bulunmamış olması, gerek olmadığı halde istihkak davayı açarak ve başka şekilde eşyayı geç almasından dolayı masrafın artmasına davacının sebep olması ve benzer nedenlerle Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddeleri tatbikatından doğan indirim sebeplerinin ne olduğu tartışılarak uygun bir maddi ödenceye karar verilmesi gerekirken bu isteğin de tamamının reddi konusunda oluşmuş dairemiz görüşüne katılamıyorum.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini