Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/2386
Karar No : 1999/3917
Tarih : 3.5.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • HÜKMOLUNAN TAZMİNATIN FAİZİNE
İLİŞKİN DAVA
KARAR ÖZETİ: Trafik kazası nedeniyle gerçekleşen maddi ve manevi tazminatın davalıdan tahsiline ilişkin hükümde davacının faiz istemi hakkında olumlu, ya da olumsuz bir karar verilmediği, davacı tarafından temyiz edilmeyen hükmün kesinleştiği ve icraya konulduğu, davacının parayı alırken ihtirazı kayıt dermeyen etmemekle birlikte, icra talebinden sonra, ancak paranın ödenmesinden önce tavzih talebinde bulunarak hükmedilen tazminat tutarına olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini istediği anlaşıldığına göre; davacının faiz konusuna itirazı bulunduğunun kabulü ile, gerçekleşen tazminatın olay tarihinden itibaren karar gününe kadar işleyecek yasal faizinin hesaplanarak hüküm altına alınması gerekir.
(818s. BK. m. 113/2)
 
Davacı Arif vekili tarafından, davalı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü aleyhine 4.11.1997 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu işgücü kaybı ve manevi tazminatın faizinin davalıdan istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 24.9.1998 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, faiz alacağına ilişkindir.
Davacı vekili, davalı idare. aleyhine açtıkları tazminat davasında mahkemece toplam 250.000.000 liraya hükmedildiğini fakat faiz talebi hakkında bir karar verilmediğini bu nedenle dava açmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek müvekkili lehine hükmolunan ve kesinleşen 250.000.000 lira için olay tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi hesabıyla 1.200.000.000 liranın ödetilmesini istemiştir.
 
Davalı vekili ise tazminata ilişkin kararın onanarak kesinleştiğini, icraya konulduğunu, icra dosyasına paranın gönderildiğini, davacının temyiz etmediğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, esasen maddi ve manevi tazminat için en yüksek mevduat faizi istenemeyeceğini savunmuştur.
 
Mahkemece, önceki kararın kesinleştiği ve kesinleşen miktar üzerinden ödemenin yapıldığı, ödeme sırasında faiz hakkının saklı tutulmadığı, bu davanın ödemeden sonra açıldığı gerekçesiyle BK.nun 113/2. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.
 
Gerçekten de davacının olay tarihinden itibaren faiz talebi bulunduğu halde Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 30.3.1995 günlü kararda davacının faiz talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu durumda davacının talebi reddedilmiş sayılmaz ve davacı yeni bir dava açabilir.
 
Davacı vekili kesinleşen ilamı 10.4.1996 günlü takip talebi ile icraya koymuş ve davalı idarece 30.11.1996 tarihi itibariyle 399.933.000 lira ödenmiştir. Davacının parayı alırken faiz talebi hakkında ihtirazı kayıt koymadığı anlaşılmakta ise de, icra takibinden sonra ancak paranın ödenmesinden önce davacı vekili 16.5.1996 günlü dilekçe ile mahkemeye başvurmuş ve tavzih talebinde bulunarak maddi ve manevi tazminat tutarına olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi istediğini dile getirmiştir. Bu durum, davacının ana alacağını faizsiz almaya razı olmadığı anlamına gelmektedir.
 
BK.nun 113/2. maddesinde açıkça faiz hakkının saklı tutulması şart koşulmasına ".... veya hal icabından neş'et eylemiş olmadıkça faizler talep olunamaz" denilmiştir. 0 halde davacının faiz konusunda itirazı bulunduğunu kabul etmek gerekir. Şu durumda BK.nun 113/2. maddesine dayanılarak davanın reddedilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
 
Mahkemece yapılacak iş, davacının gerçekleşen tazminatına olay tarihinden itibaren karar tarihi olan 30.3.1995 gününe kadar yasal faiz tutarını hesaplayıp hüküm altına almaktan ibarettir.
 
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 3.5.1999 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
 
 
KARŞI OY AÇIKLAMASI
 
Davacı vekili, davalı aleyhine açtığı davada, faiz istediği ve davada kısmen kabul edildiği halde faiz hakkında bir karar verilmediğinden, o davada kabul edilip kesinleşen 250.000.000.-TL. için olay tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi hesabı ile 1.200.000.000 TL.nin davalıdan tahsilini istemiş, davalı vekili de, ilk davanın onanarak kesinleştiğini, paranın icra dosyasına yatırıldığını, davacının temyiz etmediğini açıklayarak davanın reddini savunmuş, mahkeme davanın reddine karar vermiş, hüküm davacı vekilince temyiz olunmuştur.
İlk davada, davacının olay tarihinden itibaren faiz talebinde bulunduğu, mahkemece verilen 30.3.1995 tarihli kararda faiz talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediği, davacının da temyiz talebi olmadığı anlaşılmaktadır.
 
0 davada davacı faiz istediğine, bu istemi hakkında bir karar verilmediğine ve bu kararı temyiz de etmediğine göre, sonuca razı olduğunu kabul etmek gerekir. Bu durumda davacı ancak ilk davanın karar tarihi olan 30.3.1995 tarihinden itibaren faiz isteyebilir. İcra dosyasından da bu tarihten itibaren davacının ana para ile birlikte faiz talep ettiği ve 30.11.1996 tarihi itibariyle 399.933.000 TL.sı aldığı sabittir. Karar doğru olup onanması görüşünde olduğumuzdan, sayın çoğunluğun bozma kararına katIImıyoruz.
Salim ÖZTUNA M. Emin BİLGEN
Üye Üye
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini