 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/1457
Karar No : 1998/4475
Tarih : 8.6.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki trafik kazasından doğan tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı 250.000.000 lira manevi tazminatın 9/4/1995 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair manevi tazminat istemi ile tüm maddi
tazminat taleplerinin reddine ilişkin hükmün süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği görüşüldü:
l -Dosyadaki yazılara kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının temyiz itirazlarına gelince;
a) Trafik kazasında yaralanan davacının, öğreniminden geri kaldığı doktor raporları ve fakültesi cevabından anlaşılmaktadır. Ancak, davacını n ne kadar süre öğreniminde gecikme olduğu tanı açıklığa kavuşturulmamıştır. Bu hususta yeterince araştırma olmadan yanılgılı değerlendirme ile maddi tazminat isteğinin tümden reddi doğru değildir.
b)Borçlar Kanununun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri gözönünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir, O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir "dilecek miktarı mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22. 6. 1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleride karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olan işte davacının olayda kusurunun bulunmayışına, yaralanma derecesine ve özellikle öğreniminden geri kalışına göre takdir olunan manevi tazminat miktarı azdır. Bu hususlar ve yukarıda açıklanan ilkeler doğrul tu s; unda daha üst düzeyde manevi tazminata hükmolunmak üzere karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalıların temyiz itirazlarının ilk benddeki nedenlerle reddine ve temyiz eden davalılardan alınması gereken onama harcı 9.000.000 lira peşin alınmış olduğundan ayrıca hare alınmasına yer olmadığına ve temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 8/6/1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.