 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/8316
Karar No : 1997/12324
Tarih : 24.12.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı 300.000.000 lira manevi tazminatın 7.2.1996 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazla i s temin reddi ite ilişkin hükmün davalı şirket avukatı tarafından duruşmasız , davacı avukatı tarafından da duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde durulma istekli temyiz eden davacı adına Avukat M.Nedim Kaleli ile diğer taraftan davalı şirket adına Avukat Süheyla Şen'in gelmiş olmalarıyla durulmaya başlanarak temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan, hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini istiyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nısfetle hüküm vereceği Mideni Kanunun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu olan bu işte ithamın ağırlığına göre takdir edilen manevi tazminat azdır. Daha üst düzeyde tazminat takdiri için kararın bozulması gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın (2) sayılı bendde gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA; davalının temyiz itirazlarının ise ilk benddeki nedenlerle reddine ve davacı yararına takdir edilen 20.000.000 lira duruşma avukatlık parasının temyiz eden davalı şirkete
yükletilmesine, temyiz eden davalı şirketten alınması gereken onama harcı 10.800.000 lira peşin alınmış olduğundan ayrıca harç alınmasına yer olmadığına ve temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24.12.1997 gününde oybirliğiyle karar
verildi.