 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/8225
Karar No : 1997/12316
Tarih : 23.12.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki trafik kazasından doğan tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı toplam 900.000.000 lira maddi ve manevi tazminatın 15.1.1993 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketinin yalnız maddi tazminat yönünden ve 50.000.000 lira ile sınırlı olmak koşuluyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine ilişkin hükmün davalılardan Sadık U... ve Yılmaz Ş... Uluslar arası nakliyat AŞ. avukatı tarafından duruşmasız, davacı avukatı tarafından da duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde duruşma istekli temyiz eden davacı adına Avukat Y.Aydın L... gelmiş, diğer taraftan davalılar adlarına kimse gelmemiş süresinde olduğu anlaşıldıktan, hazır bulunanın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların tüm ve davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Dava yaralanma ile sonuçlanan ve trafik kazasından kaynaklanan tazminata ilişkindir. Yaralanma olaylarında beden gücü kaybına göre zararın hesaplanıp kusur düşümü ile tazminatın bulunması gerekli iken destekten yoksun kalma hesaplarında olduğu gibi gelirin bir kısmının kendi harcamalarına özgülenmesi biçimindeki bir tutumla zararın %45 olarak indirilmiş bulunması bozma nedenidir.
Şu durum karşısında mahkemece yapılacak iş, zararın bulunması bilirkişi raporunda belirtilen zarardan kusura düşen tazminatla davalı tarafın sorumlu tutulması olacaktır.
3-Borçlar Kanununun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri gözönünde tutarak manevi zarar adı ile bak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktarı mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1996 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkca gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleride karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olan işte yaralanmanın derecesine ve davalı tarafın kusuruna göre takdir edilen manevi tazminat azdır. Esasen isteğin ılımlı olduğu gözetilerek daha üst düzeyde tazminat takdiri için kararın bozulması gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın (2) ve (3) sayılı bendlerle gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA davalıların tüm ve davacının öteki temyiz itirazlarının ilk benddeki nedenlerle reddine ve davacı yararına takdir edilen 20.000.000 lira duruşma avukatlık parası ile aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalılar Sadık U... ve Yılmaz Ş... Uluslararası Nakliyat AŞ'ne yükletilmesine ve temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23.12.1997 yününde oybirliğiyle karar verildi.