 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/7109
Karar No : 1997/12452
Tarih : 25.12.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
K... İmar Endüstri veTicaret Limited Şirketi adına avukat Hasan İ... ile Mehmet K... adına Avukat R.Erden A.... aralarındaki dava hakkında Ankara Asliye 11. Hukuk Hakimliğinden verilen 31.10.1996 tarih ve 1996/540-1996/305 sayılı hükmün, dairenin 5.5.1997 gün ve 1996/13433-1997/4798 sayılı ilamıyla oyçokluğuyla onanmasına karar verilmişti. Davalı avukatı tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 40.Yargıtay İç Yönetmeliğinin 18 ve dairenin 15.1.1997 günlü ilke kararının 7. maddesi gereğince öncelikle yapılan inceleme sonunda da oya incelendi gereği görüşüldü.
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemidir.
Davacı vekili müvekkilinin "Aksaray Ortopedik özürlü çocuklar okulu" inşaatının müteahhidi olduğunu, inşaat devam etmekte iken zamanın Bayındırlık Bakanı olan davalının müvekkili şirket aleyhine bazı gazetelere gerçek dışı beyanlarda bulunduğunu, gazetelerde "İhale vurgusunun böylesi görülmedi" "Özürlü çocukların parasını çaldılar" şeklinde haberlerin çıktığını, bu durumun müvekkili firmayı son derece sarstığını, fazla ödemenin söz konusu olmadığını, aksine müvekkili firmanın alacaklı bulunduğunu, davalının kast derecesine varan ağır kusurlu davranışı ile böylesi gerçek dışı beyanda bulunduğunu, oysa müvekkili firmanın Türkiyelinin en saygın ve en güvenilir inşaat şirketlerinden birisi olduğunu ileri sürmüştür.
Davalı vekili ise olayların gerçek dışı olmadığını, müteahhit firmaya hakedişlerderi fazla iademe yapıldığının resmi belgelerle sabit olduğunu, müvekkili tarafından söylendiği iddia edilen sözlerin müvekkili tarafından söylenmediğini, basında yer alan yorumların müvekkilini sorumlu kılmıyacağını, davacı tarafından tek taraflı ve usulsüz olarak yapılan tesbitin hukuki değerinin bulunmadığını kast ve husumetin söz konusu olmadığını, istenen miktarın fahiş olduğunu savunmuştur.
Mahkemece davalı bakanın yanlış müfettiş raporuna dayanarak itham edici beyanda bulunup davacı şirketin kişilik haklarına ağır saldırıda bulunduğu gerekçesiyle isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava konusu olayla ilgili gelişmeler dosyadaki bilgi ve belgelere göre, (karşı oy yazısında da açıklandığı gibi) şöyledir:
6.3.1996 günlü tutanakla tespit edilen İhbar üzerine Aksara, Valiliği tarafından Bayındırlık ve İskan Bakanlığına yazılan 7.3.1996 günlü yazıda (... İlleri Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü görevlilerini hak edişleri gerçeğe aykırı düzenliyerek müteahhitlere haksız kazancı sağladıkları ve böylece görevlerini kötüye kullandıklarını müdür vekilinin bu yolla edindiği büyük çapta mal varlığının olduğu yolunda ihbarda bulunulduğu, valiliklerince iddiaların ciddi olduğu görülerek görevliler hakkında kanuni gereği yapılmak üzere müfettiş görevlendirilmesinin istendiği, çökme tehlikesinin bulunduğu iddia edilen inşaatların durumlarının açıklığa kavuşturulacak gerekli işlemlerin yapılması) bildirilmiştir. Bu yazı üzerine o tarihte bakan olan davalı."Acilen tahkik edilsin, kanuni gereği yapılsın" şeklindeki talimatıyla konuyu Teftiş Kurulu Başkanlığına havale etmiştir. Mahallinde tespitler yapılıp tutanaklar düzenlenmiştir. 15.4.1996 günlü müfettiş raporu Teftiş Kurulu Başkanlığına sunulmuş , Teftiş, Kurulu Başkanlığı da Bakanlık makamına gönderdiği 3.5.1996 günlü yazıda müteahhide 70.932.074.411 lira fazla ödeme yapıldığını, nedenlerini de açıklıyarak bildirmiştir. Ayrıca gerek müteahhit gerekse ilgililer hakkında yapılması istenen işlemlerde gösterilmiştir;. Davalı da bu yazıya aynı tarihte olur vermiştir.
Sabah Gazetesinin 2.4.1995 günlü nüshasının 16. sayfasında "mahkemelik Bakanlık" başlıklı bir yazı yayınlanmış, "Son Skandal" ait başlığı ile yayınlanan bölümde iye davalının açıklamalarına yer verilmiştir. Bu açıklamalar görevlilerle ilgili nelerin yapıldığını kapsamaktadır.
9.5.1996 günlü Hürriyet gazetesinin 7.sayfasında ise "İhale vurgununun böylesi görülmedi" başlıklı bir yazı yayınlanmıştır. Bu yazının bütünü incelendiğinde gerek başlığın gerekse açıklamaların gazetenin kendi yorumu olduğu anlaşılmaktadır. Bu yazıda davacı şirketin açıklamalarına da yer verilmiştir.
Davacı şirket soruşturmanın başlamasından ve gazete yayınlarından sonra tespit talebinde bulunmuş düzenlenen raporda davacının alacaklı olduğu yolunda görüş bildirilmiştir. Aksaray ile Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü ile Bakanlık arasındaki yazışmalarda ise müfettişlerce yapılan inceleme ile davacının yaptırdığı tesbit arasında iki aylık bir süre bulunduğu, bu süre içersinde inşaatın devam edip bir kısım imalatın gerçekleştiği, halen de devam ettiği ifade edilmiştir.
Davacı, manevi tazminat istemini yukarıda değinilen Sabah ve Hürriyet Gazetelerinde yer alan yazılara dayandırmıştır. Sabah gazetesinde yer alan açıklamalarda davacı şirketin adı geçmediği gibi işten el çektirilen mühendislerle ilgilidir. Bu nedenle Sabah Gazetesindeki . yayın yönünden davacı yararına manevi tazminatın koşulları gerçekleşmemiştir. Hürriyet Gazetesinde yayınlanan yazının başlığı ve bazı bölümleri gazetenin kendi yorumu olup davalının bu yorumlar nedeniyle sorumlu tutulması düşünülemez.
Hürriyet gazetesinde yer alan ve davacı şirketi de kapsayan "eskiden kumdan çakıldan çalarlardı, şimdi binayı toptan götürmüşler" yolunda davalı tarafından yapıldığı iddia edilen açıklama, (bu iddianın kanıtlanması, davacı şirkete fazla ödeme yapılmadığının kesinleşmesi durumunda) davacının kişilik haklarına saldırı oluşturur.
Mahkemece tüm bu maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin gerçekten fazla ödeme olup olmadığı araştırılmadan, davalı delilleri üzerinde durulmadan, gazetelerdeki yayınların içerikleri yanlış yorumlanarak fahiş bir miktara hükmedilmiş olması bozmayı gerektirir. Ne var ki hüküm onanmış olduğundan davalının karar düzeltme isteği kabul edilerek hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : HUMK'nun 440 ve 442. maddeleri uyarınca davalının karar düzeltme isteğinin kabulü ile 5.5.1997 gün 1996/13433 esas 1997/4790 karar sayılı onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün yukarda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve davalı yararına takdir edilen 6.0000.000 lira duruşma avukatlık parasının davacı şirketi yükletilmesine ve davalıdan ence alınan onama harcının istek halinde geri verilmesine 25.12.1997 gününde oyçokluğuyla karar verildi.