 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/5558
Karar No : 1997/9209
Tarih : 6.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki manevi tazminat davası üzerine yapıla n yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı 70.000.000 lira manevi tazminatın 6.6.1995 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine fazla istemin reddine ilişkin hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği görüşüldü.
Davacı, davalının kendisini zina suçuyla haksız yere şikayet ettiğini ileri sürerek 300.000.000 Tl manevi tazminat tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkeme, davalının şikayet hakkını kötüye kullandığını kabul ederek 70.000.000 lira manevi tazminatın tahsiline karar vermiştir.
Bir kişinin üzerine suç atılarak şikayet edilmesi, hakkında koğuşturma açılması ve yargılanması onun kişisel değerlerinden olan onun ve saygınlığının toplum içinde tartışılmasına ve dolayısıyla yaralanmasına neden olur. Kişisel değerler yasa ile korunmaktadır (MK24 madde) Diğer taraftan yargı önünde hak arama, şikayet özgürlüğü ve mahkemelere başvurma hakkı da Anayasa (md 36/1) ile yurttaşlara tanınan özgürlük haklarındandır.
Davalının eşi Ali A... aynı sebebe dayanarak bu davada davalı olan Canan A... hakkında boşanma davası açmış ve mahkemece de davası kabul edilmiş ise de, Canan A...'ın temyizi üzerine Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 16.12.1996 gün ve 1996/12224 Esas, 1996/13398 s,a yılı kararı ile "Davalının şikayeti tarihinde Tülay isimli kadının davacının soyadı ile ordu evinde kaldığı yine bu kadının davalıya telefon ederek davacı ile ilişki içinde olduğunu söylediği toplanan delillerle anlaşılmıştır. Davalının sırf davacıyı zararlandırmak için hareket etmediği belirlendiğinden davanın reddi gerekirken kabulü bozmayı gerektirmiştir" gerekçesiyle mahalli mahkemenin kararı bozulmuş ve davacının karar düzeltme talebide aynı dairece ret edilmiş olduğu dosyanın derdest bulunduğu Ankara 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/171 esas sayılı dosyasının incelenmesi sonucu anlaşılmıştır.
Boşanma dosyasındaki delillerde gözetildiğinde davalının şikayetini gerektirecek emarelerin bulunduğu görülmektedir. Bu durumda davalının Anayasal şikayet hakkını amacına uygun olarak ve bazı emarelere dayanarak kullandığı ve bu kullanmada hukuka uygunluk sınırının aşılmadığı gözetilerek davanın reddi gerekirken yazılı biçimde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 6.10.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.