 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E. 1997/3029
K. 1997/3453
T. 14.4.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KAT MALİKLERİ YÖNETİM KURULU
YÖNETİM KURULU ALEYHİNE DAVA AÇILMASI
KARAR ÖZETİ : Vekalet sözleşmesi; kat malikleri yönetim kurulu adına, yönetim kurulu başkanı tarafından verilmiş, daha sonra vekil azledilmişse, sözleşmeden doğan alacak davalarının, kat malikleri aleyhine değil, yönetim kurulu başkanlığı davalı gösterilerek açılmış olması doğrudur.
(634 s. KMK. m. 34/1)
(818 s. BK. m. 41, 389)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı; davalı site yöneticiliğinin hukuki danışmanlığını yaptığını, Mayıs 1994 ila Mart 1995 tarihleri arasındaki danışmanlık ücreti ile site adına yaptığı masrafların ödenmediğini, 24.3.1995 tarihli azilname ile de azledildiğini, alacağın tahsili için icra takibinde bulunduğunu, takibe davalının itiraz ettiğini, ileri sürerek itirazın iptaline takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı; sözleşmeden doğan vekalet ücreti ve masrafların davacıya ödendiğini, talep edilen danışmanlık ücretini kabul etmediklerini savunmuş davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının dayandığı vekalet sözleşmesi, davacı ile davalı Yönetim Kurulu Başkanlığı arasında yapılmıştır. Azilname de, yine aynı kişi tarafından keşide edilmiştir. Bu durumda davacı, akidi bulunan yönetim kurulu başkanlığı aleyhine dava açabilir. Aksi taktirde davacının, hiç tanımadığı kat malikleri aleyhine dava açmaya mecbur bırakılması sonucu ortaya çıkar ki, bu husus hak ve adalet duygularına aykırı düşer. Nitekim, Yargıtay'ın uygulaması da bu yoldadır. O halde, davalıya husumet yöneltilebileceği gözetilerek işin esası incelenmeli ve ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemenin, aksine düşüncelerle yazılı gerekçe ile davayı reddetmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda belirtilen nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 14.4.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.