 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/2396
Karar No : 1997/7070
Tarih : 24.6.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki yayın yoluyla kişilik haklarına saldırıda bulunulmaktan doğan tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalılar Aliyar D... ile Ergun K... haklarındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine 250.000.000 lira manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı S... Basın Yayıncılık AŞ.den alınarak davacıya ödenmesine fazla istemin reddine ilişkin hükmün davacı avukatı tarafından duruşmasız davalı S... Basın ve Yayıncılık AŞ. avukatı tarafından da duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davalı adına Avukat Mualla B... ile diğer taraftan davacı adına Avukat Nail G...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak temiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve tetkik, hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının temyizine gelince;
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nispetle hüküm vereceği Medeni Kanunun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar,mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu olan işte yayının içeriğine ve saldırının derecesine göre takdir edilen manevi tazminat azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminat takdiri için karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 2 sayılı bendde gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalının temyiz itirazlarının ilk benddeki nedenlerle reddine ve davacı yararına talidir edilen 6.000.000 lira duruşma avukatlık parasının temyiz eden davalıya yükletilmesine ve temyiz eden davalıdan alınması gereken onama harcı 9.000.000 lira peşin alınmış olduğundan ayrıca harç alınmasına yer olmadığına ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/6/1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.