 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E. 1996/600
K. 1996/6373
T. 8.7.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAŞKIN İNŞAAT
TAZMİNAT
KARAR ÖZETİ Taşkın inşaattan kaynaklanan dava ister yapı sahibi ister arsa sahibi tarafından açılmış olsun mahkemece MK. nun 651/II. Maddesinde yazılı koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı bu koşulların gerçekleştiğinin saptanması halinde muhik bir tazminat karşılığında inşaat sahibine yapının bulunduğu yer üzerinde aynı bir hak tanınması, yada o yerin mülkiyetinin verilmesi hallerinden hangisinin maddi olaya uygun düşeceği takdir edilmelidir.
(743 s. MK. m. 651)
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacılar ve asil müdahiller avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacılar vekili; mülkiyeti müvekillerine ait 59 parsele davalının el attığını, müdahalesinin men'ine karar verildiğini ve kesinleştiğini, ancak taşınmaz üzerine davalının bina yaptığını, bu yüzden arsanın tesliminin mümkün olmadığını ileri sürerek, arsa bedelinin tahsilini istemiştir.
Dava, önce Güllü ve Ali tarafından açılmış ise de, daha sonra diğer hissedarlar da asli müdahil olarak davaya katılmışlardır.
Mahkemece, mülkiyet hakkı baki kaldığı sürece arsa bedeli istenemez gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Taraflar arasında daha önce men'i müdahale ve kal' davası görülmüş. davalının binasının 103 metrekare geldiği anlaşılmış, davalının müdahalesinin men'ine, ancak iyiniyetli olduğundan kal' talebinin reddine karar verilmiştir.
Medeni Kanunun 651. maddesi ile, taşkın inşaat sahibine "muhik bir tazminat mukabilinde tecavüz ettiği mahal üzerinde kendisine ayni bir hak verilmesini veya o mahal mülkiyetinin kendisine tanınmasını" isteme hakkı verilmiştir. Bu hakkın taşılan arsa sahibine de tanındığı gerek yargısal kararda gerekse öğretide kabul edilmektedir. Dava; ister yapı sahibi, ister arsa sahibi tarafından açılmış olsun mahkemece, 651/ildeki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması ve bu koşulların gerçekleştiğinin anlaşılması halinde yapının bulunduğu yer üzerinde inşaat sahibine ayni bir hak tanınması ya da o yerin mülkiyetinin verilmesi hallerinden hangisinin uygun düşeceği takdir edilmelidir. Bu takdir hakkı kullanılırken yapının biçimi, boyutları, elatılan yerin yüzölçümü, geri kalan kısmın yararlanmaya elverişli olup olmadığı gözönünde tutulmalıdır. Öte yandan, özellikle yerin mülkiyetinin yapı sahibine devredilebilmesi ve onun adına tescil olunabilmesi için, bu bölümün ifrazının İmar Yasasına göre mümkün olup olmadığının yetkili mercilerden araştırılması zorunludur.
Mahkemece yapılacak iş, yukarıdaki açıklanan biçimde araştırma yapmak ve sonucuna göre muhik bir tazminat karşılığında davalı yapı sahibine ayni bir hak tanımak ya da o yerin mülkiyetinin davalı adına tesciline karar vermekten ibarettir.
Eksik inceleme ile davanın reddedilmiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 8.7.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.