 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/4249
Karar No : 1996/5580
Tarih : 18.6.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı 20.000.000 lira manevi tazminatın 156.7.1990 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine davacının fazlaya dair manevi tazminat istemi ile tüm maddi tazminat istemlerinin reddine ilişkin hükmün davacı Yusuf B... tarafından duruşmasız davalı avukatı tarafından da duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davacı asil Yusuf B... gelmiş diğer taraftan temyize den davalı adına kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan hazır bulanan sözlü açıklamaları dinlenildikten ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine özellikle davacı vekilinin maddi tazminat isteğini 13.9.1994 günlü oturumda çalışma gücünden yoksunluğa özgülemiş bulunmasına davacının çalışma gücünden yoksun kalmadığının belirginliğe kavuşmuş bulunmasına göre davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Borçlar Kanunun 47.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri gözönünde tutarak manevi zarar acı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalece uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün b ir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına çare belirlenmelidir. Takdir edilecek miktarı mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkca gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olan işte davacının olay nedeniyle altı yılı aşkın bir süre operasyonlarla tedavi altında tutulabilecek düzeyde yararlanması karşısında takdir edilen manevi tazminat azdır. Esasen ılımlı olan isteğe hükmedilmek gerekirken manevi tazminat bakımından fazlaya ilişkin on milyon liralık bölümün reddedilmiş olması bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın iki sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalının tüm ve davacının öteki temyiz itirazlarını ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesinde 18.6.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.