 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/2492
Karar No : 1996/8742
Tarih : 3.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR ÖZETİİ : Manevi zarar kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Kişilik hakkı ise kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar ise bedensel ve Ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir.
Taraflar arasındaki manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği görüşüldü.
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile meydana gelen manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı olduğu ve milletvekili ara seçimlerinde Adıyaman İlinden adaylığını açıkladığı dönemde bastırılan afişler nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuş davalı Ankara Gazeteciler Derneğindeki basın toplantısında çağdaş politik mücadele sınırları içinde davacının mensubu olduğu partinin görüşlerini Adıyaman halkına anlatmak için klişelerin hazırlandığını ve isteyenlere verilebileceğinin açıklandığını kişilik haklarına saldırıda bulunulmadığından davanın reddi gerektiğini savunmuş mahkemece dava tarafı olan şahısların farklı siyasi görüşlere sahip siyasi partilerin mensupları oldukları davalının farklı bir yöntem izliyerek rakip partiye mensup davacının seçilmemesi için karşıt propaganda içeren afişler hazırlattığı bu davranışta hukuka aykırılık bulunmadığı aksi düşünülürse özgürce siyasi propaganda yapma ortamının yok olacağı bununda demokrasinin gelişmesine engel olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Oysa istek manevi zararın giderimine yöneliktir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Davanın dayanağı MK.nun 24 ve BK.nun 49.maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar kişilik haklarıdır. Kişilik hakkı ise kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel hakkı ise kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir. Somut olay onurla ilgilidir. Onura yönelen saldırı yaptırımı gerektirir ve fakat, saldırı, kamu yararını ilgilendiren gerçek ve güncel bir konuda özle biçim arasında denge kurularak yapılmış eleştiri biçiminde gerçekleşmişse hukuka aykırı olmaz düşünce ve düşünceyi yayma özgürlüğünün sınırları içerisinde kalmış bulunur.
Davalının basın toplantısında gösterilen ve istendiği takdirde klişelerinin dağıtılacağını bildirdiği afişler, davacının düşüncelerinin belirtilen yönde olduğu biçimindeki yanlış anlamalara yol açabilecek durumdadır. Afişlerin desenlenişi , davacıyı yerer durumdadır. Davalının bu eyleminin ağır eleştiri sınırlarını aşıp davacının onurunu zedeler nitelikte olduğu ve dolayısıyla sorumluluğunu gerektirir düzeyde bulunduğu gözetilmeksizin yazılı olduğu biçimde davanın reddine karar verilmiş olması bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 3.10.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.