 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/2118
Karar No : 1996/2394
Tarih : 28.3.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
· TAZMİNAT
KARAR ÖZETİİ : MK.917 md.ne göre tapu sicili memurlarının sorumluluğu. Haczin tatbik edilmemesi ve gayrimenkulun satışına sebebiyet verilmesi. Tapuda kayıtlı bulunan taşınmazların intikallerinin resen yapılamayacağı.
Taraflar arasındaki tazminat davası, üzerine yapılan yargılama, sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı 28.500.000 liranın 3.3.1994 dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ilişkin hükmün süresi içinde davalı Maliye Hazinesi adına hazine avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği konuşuldu:
Dava, MedeniKanunun 917.maddesine dayanan tazminat, ilişkindir. Tapu Sicil Müdürlüğü memurlarının.davacının borçlusu adına kayıtlı taşınmaz varken ona haciz konulmaması ve burada taşınmazın 3.kişiye satılması sonucu uğranılan zararın giderimi istenilmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Medeni Kanunun 917.maddesi gereğince hazinenin sorumlu olabilmesi için, tapu sicilinin tutulmasından zararın doğmuş bulunması gereklidir. Kusursuzluk temeline dayanan bu sorumlulukta zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusuru, uygun illiyet bağını keser.
Davaya konu olayda, dava dışı borçlu Birol S... tarafından verilmiş 25 Temmuz 1984 tarihli bono, davacı tarafından 18 Mayıs 1992 tarihinde icra takibine konulmuştur. 23.10.1992 gününde ödeme emri gazete ilanı ile tebliğ edildikten sonra 25.11.1992 gününde Yenimahalle 1.Asliye Tapu Sicil Müdürlüğüne Borçlu Birol S... adına kayıtlı taşınmaz üzerine haciz konulması hususu bildirilmiştir.
Tapu Sicil Müdürlüğü 1/12/1992 günlü cevabında, taşınmazın malikleri arasında Birol S... bulunmadığından haciz talebinin Medeni Kanunun 925.maddesine göre reddedildiği bildirilmiştir. Gerçekten tapu kayıtlarına 11.12.1992 gününde Birol S... adına taşınmaz görülmemektedir. Taşınmaz önce Birol'un babası Niyazı adına kayıtlı iken Niyazi'nin vasiyeti üzerine 12.3.1984 de anne Hesna adına kayıt görmüş ve Hesna bu taşınmazın 64/265 hissesini 26.12.1981 de üçüncü kişiye satmış ve kalan 201/265 hissesi üzerinde kalmıştır.
Hesna'nın 19.3.1992 de ölümünden sonra Birol ve kardeşleri taşınmazı 4.2.1993 gününde adlarına intikal ettirip 5.2.1993 de de üçüncü kişilere satmışlardır. Tapuda kayıtlı taşınmazların intikallerinin resen yapılabileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır.
Şu durumda davacının veraset durumunu belirledikten sonra 8.11.1993 tarihinde ikinci kez yazılan haciz talebine Tapu Sicil Müdürlüğünün cevabında intikal ve satış durumu bildirilip Birol'un soyadı S... olarak yazılmış ve tekrar sorulduğunda da S... olduğu bildirilmiş olması durumunda tapu sicillerinin yanlış tutulması işleminden söz edilemez. Salt cevap yazıda S... yazılmış olması Medeni Kanunun 917. maddesi uyarınca Hazinenin sorumluluğunu gerektirmez.
Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde kabul kararı verilmiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA bozma biçimine göre öteki yönlerin şimdiden incelenmesine yer olmadığına 28/3/1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.