 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/2110
Karar No : 1996/2393
Tarih : 28.3.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
· KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT
Taraflar arasındaki manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği görüşüldü.
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı 13.9.1994 günü Flash TV aldı televizyon kuruluşunda yayımlanan açık oturumda davacı için "Ömer G... TKPML Türkiye Kominist Partisi Marksist Leninist silahlı propaganda partizan grubuna mensup 1987 yılında DGM Mahkemesince tutuklanmış ve diğerleri 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri hakkına muhalefetten adlı sicillerine bakınız 611 memur atıldı" şeklinde açıklamada bulunmuştur. Ancak yerel mahkeme, davalının bu sözlerinin bir olay hakkındaki kendi görüşleri olduğu, dayanağını devlet güvenlik mahkemesi dosyasının oluşturduğunudavacıya hakaret veya onu küçük düşürmek amacı gütmediği, manevi tazminat şartlarının oluşmadığını kabul ederek davanın reddine karar vermiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı 1978 yılında 3.7.1978-10.7.1978 tarihleri arasında gözlem altına alınmış ancak üzerine atılan suç nedeniyle Erzincan Devlet Güvenlik Mahkemesinin 1987/72 esas ve 1988/124 karar sayılı dosyasında açılan kamu davasında beraatine karar verilmiş ve bu karar Yargıtay aşamasından geçmek suretiyle kesinleşmiştir.
Güncelliğini çoktan yitirmiş ve hatta unutulmuş bir olay r günün konusu yapmak suretiyle açık oturumda yapılan bu konuşmanın amacı davacıyı küçük düşürmek, yanlış tanıtmak, gülünç ya da zor duruma sokmak, ona kötü bir ortam hazırlamayı kabul etmek gerekir. Kaldı ki davacının çalıştığı ASKİ'ye ait işyerinde haksız surette hizmet sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle sendikal haklarının tespit ve tahsili için iş mahkemesinde açılan dava, davacının lehine sonuçlanmıştır. Bu hale göre davacının kişisel yararlarının haleldar olduğu ve bu yüzden manevi zarara uğradığı bir olgudur. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini istiyebilir. Bu sebeple olayın gelişimine, söylenen sözlerin ağırlığına ve tarafların sosyoekonomik durumlarına göre davacı için uygun bir manevi tazminat hükmedilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28.3.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.