 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/11697
Karar No : 1997/798
Tarih : 18.2.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki trafik kazasından doğan tazminat davası üzerine yapılan yargılama son unda,ilamda yazılı nedenlerden dolayı toplam 78.719.680 lira maddi ve manevi tazminatın 18/4/1993 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, fazla istemin reddine ilişkin hükmün davacılar avukatı tarafından duruşmasız, davalılar avukatı tarafından da duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davalılar adlarına Avukat Ömer E... gelmiş, diğer taraftan karşı temyiz eden davalılar adlarına kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan hazır bulunanın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği görüşüldü;
l-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacıların temyiz itirazlarına gelince;
Borçlar Kanununun 47.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı, gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktarı mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkca gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleride karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olan işte davacıların yakınlarının ölmüş; olması ve dava açılırken kusurun gözetilmiş olması ve yukardaki ilkeler gözönüne alındığında mahkemece hükmedilen manevi tazminatlar azdır. Daha uygun bir miktara hükmedilmek üzere karar bozulmalıdır,
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 2 nolu bendde gösterilen nedenle davacılar yararına BOZULMASINA, davalıların temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden taraflardan davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/2/1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.