 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/857
Karar no : 1995/717
Tarih : 02.02.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı 20.000.000 lira manevi tazminatının 9.1.1993 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine ilişkin hükmün süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine (...) gereği konuşuldu:
KARAR : 1-(...)
2- Dava basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davacı, Sabah Gazetesinin 9.1.1992 tarihli nüshasındaki yayın nedeniyle 50.000.000 TL. manevi tazminatın müşterek ve müteselsil olarak davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı Bilgin Yayıncılık A.Ş. vekili cevap dilekçesinde dava konusu yayının yapıldığı tarihte şirketin imtiyaz sahibi olmadığını, gazete künseyinde imtiyaz sahibinin Dinç Bilgin olarak gösterildiğini, bu nedenle şirkete husumet yöneltilemeyeceğini savunmuştur.
5680 sayılı Basın Yasasının 16. maddesinde mevkutelerle işlenen suçlarda kimlerin ceza yönünden sorumlu tutulacakları, 17. maddesinde de hukuki sorumluluğun kimlere ait olacağı açıkça gösterilmiştir. Sözü edilen maddeler hükümleri birlikte incelendiğinde basın yoluyla işlenen haksız eylemlerden doğan maddi ve manevi zararlardan dolayı mevkutelerde yazıyı yazan ile birlikte bu mevkutelerin ilgili sorumlu müdürünün ve sahibinin müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmaktadır. Sorumlu gerçek veya tüzelkişilerin tesbitinde ise gazete künyesi esas alınır. Künyedeki bilgilerin aksini ispat etmek bu iddiada bulunan tarafa aittir. Dava konusu yazının yayınlandığı gazete künyesinde imtiyaz sahibi Dinç Bilgin olarak gösterilmiştir. Davacı tarafın yayın tarihinde gazete imyitaz sahibinin Bilgin Yayıncılık A.Ş. olduğu yönündeki iddiası doğrultusunda Emniyet Müdürlüğüne yazılan yazıya verilen cevapta dava tarihinde gazete imtiyaz sahibinin bilgin Yayıncılık A.Ş. olduğu belirtilmiş, yayın tarihinde imtiyaz sahibinin kim olduğuna ilişkin açıklama yapılmamıştır. Dosyada mevcut delillere göre davacı, yayın tarihinde imtiyaz sahibinin davalı bilgin Yayıncılık A.Ş. olduğunu ispatlayamamıştır. Mahkemece yayının yapıldığı gazetedeki künye esas alınarak davalı şirkete husumet yönetilemeyeceği gözetilmeksizin hükmedilen tazminat ile şirketin de müteselsilen sorumlu tutulmuş olması bozmayı gerektirir.
3- Dava tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11/2 maddesine göre davanın bir kısmının reddinde, karşı taraf yararına tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret davacı için takdir edilen ücreti geçemez. Reddedilen miktar üzerinden davaılar yararına tarifenin üçüncü kısmına göre hesaplanan avukatlık ücreti 2.550.000 TL.dir.
SONUÇ : Ancak hükmedilecek miktar davacı yararına takdir edilecek ücreti geçemeyeceğinden 1.850.000 TL avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken 1.250.000 TL.nin hüküm altına alınmış olması da bozma nedenidir.(02.02.1995)