 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/8475
Karar no : 1995/8951
Tarih : 23.11.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı 72.562.000.- liranın 9.3.1994 tarihinden itibaren 465.000.- liranın da 16.11.1994 tarihinden itibaren yasal faizleriyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ilişkin hükmün süresi içinde davalı C.Ö. tarafından temyiz edilmesi üzerine tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava haksız eylem nedeniyle rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davacı Milli Savunma Bakanlığı davalının askerlikgörevini ifa ettiği sırada dikkatsiz ve tedbirsiz davranışı ile dava dışı er M.E.'nin gözünden yaralanmasına neden olduğu, yaralanan şahsın açtığı dava sonunda hüküm doğrultusunda ödeme yapıldığını, davalının neden olduğu olay nedeniyle ödenen tazminatın davalıdan rücuentahsilini istemiş, mahkemece istem konusu tazminata hükmedilmiştir.
Borçlar Kanununu'nun 43. maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre hakim tazminatın suretini ve derecesini tayin etmekle görevli olup bunu yaparken hal ve mevkiin icabını göz önünde tutması gerekmektedir. Bundaki amaç olayın özelliklerine göre hakkaniyete uygun bir sonuca ulaşmaktır. Davaya konu olan işte davalı askerlik yükümlülüğünü yerine getirirken sabah içtiması sırasında tüfeğini boşaltırken patlama meydana gelmiş ve yaralanma olmuştur. Her ne kadar askerlik yükümlülüğü karşılıksız bir borç ise de; bu görevin ifası sırasında herhangi bir kasta dayanmaksızın sadece tedbirsizlik sonucnda bir zarar doğmuştur. Davalının askerlik öncesi dönemde silah kullanımına ilişkin bir tecrübesi yoktur. O halde rücuen ödettirilecek tazminatın kapsamı belirlenirken hakkaniyet gereği belirtilen hal ve şartlar gözetilerek istem konusu miktardan uygun bir indirim yapılmalıdır. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin üçüncü kişilere ödenmiş olan tazminatın tamamının davalıdan tahsiline karar verilmiş olması yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
3- Borçlar Kanunu'nun 44. maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş ve kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise hakim tazminat miktarını hafifletebilir. Davaya konu olan olayda görev yapılan Şırnak bölgesinin niteliği, görev şartlarının meydana getirdiği dikkat dağınıklığı ve içtima alanında hazır bulunan görevli şahısların davalıyı ikaz etmemesi hususları müterafik kusur teşkil eder. Kaldı ki davalının yargılandığı ve mahkumiyeti ile sonuçlanan Kara Kuvvetleri Komutanlığı 7. Kolordu komutanlığı Askeri Mahkemesi'nin 1992/236-162 sayılı kararında anılan hususlarmüterafik kusur sayılarak davalının 6/8 kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Ceza mahkemesinin kesinleşmiş kararındaki kusur oranı da gözetilerek Borçlar Kanunu'nun 44. maddesinin 1. fıkrası uyarınca tazminat miktarından bir indirim yapılmamış olması nedeni ile de karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın (2 ve 3) bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23.11.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.