Taraflar arasındaki manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı 30.000.000 lira manevi tazminatın 5.9.1993 yayın tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine fazla istemin reddine ilişkin hükmün süresi, içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu.

Dava haksız eylem nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davacı, davalının 5/12. Eylül 1993 tarihli Ekonomi Politika Dergisinde yayınlanan demecinde gerçek dışı açıklamalarda bulunarak kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle 1.000.000.000 TL manevi tazminat isteminde bulunmuş, yerel mahkemece yayınlanan demecin kişilik haklarına saldırı oluşturduğu kabul edilerek 10.000.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacı tarafından temyiz edilen karar hükmedilen tazminatın çok az olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma ilamına uyan mahkeme manevi tazminatın lehine hükmedilen için zenginleştirici diğer taraf içinde darlık yaratacak seviyede olmaması gerektiği, tarafların mali ve sosyal durumları ile kusurun ve saldırının derecesinin de gözetildiği belirtilerek 30.000.000 TL. manevi tazminata hükmetmiştir.

Davaya konu olan işte davalının davacı hakkında basına yansıyan yolsuzlukla ilgili iddiaları kanıtlanmamıştır. Yayınla davacının kişiliği hakkında bir takım kuşkular yaratılmak istenmektedir. Davacı dönemin Bayındırlık Bakanı_; davalı ise.davacının mensubu olduğu partinin eski üyesi olup bu partiden ayrılarak karşıt görüşlü bir partiye geçmiş işadamıdır. Davalının parti değiştirdikten sonra yaptığı çarpıcı açıklamalar, itham nitelikli ağır suçlamalardır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, gerçekliği ispatlanamayan iddialarla yayın yoluyla işlenen eylem, niteliği itibariyle davacının kişilik haklarına özel ağırlığı olan bir saldırı oluşturmaktadır.

Bu durumda hüküm altına alınacak manevi tazminat miktarı da davalının eylemindeki kusurunun ağırlığı ile orantılı olmalıdır.

Yine bu arada vurgulanması icap eden bir hususta takdir hakkı hakime bırakılan konularda bu hakkın kullanılması genel hukuk prensipleri ve olayın özellikleri çerçevesinde Yargıtay denetiminin dışında düşünülemeyeceğidir.

Oysa olayda mahkemece bu ilkelerin gözetilmediği duraksanmayacak biçimde anlaşılmaktadır.

Yerel mahkemece bozma kararına uyulduğu halde 30.000.000 TL. gibi bugün için ekonomik fonksiyonu olmayan çok az miktara hükmedilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26.10.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972